caylakgeldimcaylakgidicem

entry89 galeri
    79.
  1. doğum günü kutlu olasıca dördüncü nesil... (nasıl giriş bu ayol?)

    doğum gününü en içten dileklerimle kutladığım biricik... (bu da olmaz ki. puff...)

    iyi ki doğmuş olan tapılası... (böyle söylersek herkes tapmalıymış gibi olmaz mı? yalnız ben tapabilirim ona. iyelik eki gerek.)

    aşk'ım. (bundan güzel tanım mı var ulan?)

    senden uzak geçen günlerimin en zorlusuyla karşı karşıyayım bugün. vuslata minicik bir zaman dilimi kaldığını biliyoruz ikimiz de. ancak yine de bir sızı var derinlerde bir yerde. geçtim bilgisayarın başına bu en zor günümde. açtım winamp denen icadı. attım içine the beatles arşivimin tamamını. shuffle diye bir hadise var bildiğin gibi. dedim kendi kendime; bu özel ve güzel olduğu kadar kahredici günde the beatles ve shuffle ortaklığı yönlendirsin yazacaklarımı. ne büyük şans, ilk şarkı olarak two of us çıktı karşıma, "ikiniz de bilincindesiniz vuslatın yaklaştığının oğlum" der gibi.

    "You and i have memories, longer than that road that stretches out ahead."

    diye haykırıyor john ve paul abim liverpool aksanlı uzun hava tarzında. "daha da artacak. her geçen gün daha fazla anı biriktireceğiz torunların kafasını ütüleyebilmek için." diye iç geçiriyorum, elimde resmin dilimde ismin...

    bak sonra ne çalıyor çakal winamp;

    "Because you're sweet and lovely girl, i love you. Because you're sweet and lovely girl, i do. i love you more than ever girl, it's true."

    "herhalde be abi. ömrümde gördüğüm en tatlı insan benim biricik aşk'ım." diyorum nur içinde yatasıca george abime.

    "i want you in the morning girl, i love you, i want you at the moment, i feel blue, i'm living every moment girl, for you. i loved you from the moment i saw you. You looked at me, that's all you had to do. i feel it now i hope you feel it too. i'm having the blues"

    ah ah... nasıl da görmüş geleceği 40 sene öncesinden harrisonların en ünlüsü. nasıl da bilmiş benim sana nasıl aşık olacağımı. tek bir kısmını yanlış düşünmüş güzel insan george. "i feel it now i hope you feel it too" demiş. belki kafiye derdinden, belki de notaları tam yerleştiremediğinden "i feel it now. i am sure you feel it too." diyememiş ben gibi.

    yok yok, bana winamp'ın bir oyunu olmalı bu. bugüne dek hiç bu kadar sıralamamıştı şarkıları namussuz. duyuyor musun sevgilim? bak ne çalıyor?

    "Ah, because the world is round, it turns me on, Because the world is round. Ah, because the wind is high, it blows my mind, Because the wind is high. Ah, love is old, love is new, Love is all, love is you. Because the sky is blue, it makes me cry, Because the sky is blue."

    aşk sensin meleğim. beynimin her bir hücresine yaldızlı harflerle işlenmiş olan aşk, sensin. ömrümce hep düşlediğim, beklediğim, bazen ümidi kessem de varlığına olan inancımı yitirmediğim aşk, her dilde ve her lehçede, ihtiva ettiği bütün anlamlarıyla senmişsin. sensin.

    tesadüf diye bir şeyin olmadığını, farklı boyutlarda ve fakat yanıbaşımızda olan kimi arkadaşların bunları ayarladığını söyleyenler var. neredeyse konu hakkındaki vardığım bütün sonuçları ve sunduğum antitezleri bir kenara bırakıp inanacağım adamlara. günün anlam ve önemine göre çalıyor şarkıları winamp. acaba seni de karşıma bu tip küçük düzenlemelerle bu arkadaşlar mı çıkardı? teknik olarak birbirine çok benziyor nasıl oluyorsa. olay örgüsü tıpkısenin karşıma çıkışın gibi. baksana hangi şarkının çaldığına;

    "You say it's your birthday, it's my birthday too, yeah. They say it's you birthday, We're gonna have a good time. i'm glad it's your birthday. Happy birthday to you."

    işte böyle biricik aşk'ım. doğduğun gün benim de doğum günüm. doğduğun gün benim kaderimin başlangıcı. doğduğun gün geleceğimin aydınlık olacağını müjdeledi. sen doğduğun gün üçüncü yaşımı bitirmeme on gün vardı. şimdi ise yirmidördüncü yaşımı bitirmeme on gün var. bazen sormak istiyorum niye yirmibir sene bekledin diye. ancak korkuyorum meleğim, büyü bozulacak da sen gideceksin diye. hani iman sahibi insanlar şükretmenin önemini anlatırlar türlü örneklerle. sanırım hakılılar meleğim. sabır ve şükür damga vuracak bizim mutlu geleceğimize.

    "i would like you to dance, Take a cha-cha-cha-chance, I would like you to dance, Ooo, dance, yeah."

    fakat sen o şansı vermiştin zaten. bu da nereden çıktı? niye şans istiyor bu yahu?

    "Happy birthday to you. Happy birthday to you."

    doğum günün kutlu olsun sevgilim. mutlu olsun sevgilim. mutlu ol sevgilim.

    dur bakalım yeni şarkı başladı. ne diyecek acaba liverpool'dan çıkan dört güzel insan.

    "i've got every reason on earth to be mad, 'Cause i just lost the only girli i had, If i could get my way, i'd get myself locked up today, but i can't, so i'll cry instead..."

    yo yo yo... terbiyesiz winamp! bu hiç olmayacak!

    sanırım başka boyutlardan bize selam eden değerli arkadaşlar onların varlığını sorguladığım için kızmışlar. mesaj vermeye çalışıyorlar akıllarınca. kapatıyorum lan winamp'ı. çok beklersiniz kukuletalı cüceler. bu hiç olmayacak!
    0 ...