Ne yani artık ben sizin eve geldiğimde sen olmayacak mısın? Sana sarılmak istediğimde sarılamayacak mıyım?
Annemle konuştum.Artık yayla çorbasını senin yaptığın gibi yapmayacak. O zaman çocukluğumu hatırlıyorum çünkü.Sen,ben,dedem oturmuşuz yemek yiyoruz.Ben yine o meşhur pembe sandalyemdeyim.Anneanne diyorum aşure yok mu? Sen daha zamanı gelmedi Ayşam diyorsun.içimi sevgin,sevginiz kaplıyor dalga dalga.Hafta sonları eve gitmeye can atsamda eve gidince özlüyorum sizi.Sizin eve gidince Tokatlı eve gelince karışık birşeyler oluyorum.Çocukluğumu yaşıyorum Nurtepe'nin devrim kokulu sokaklarında.işte bir çorba bunları anımsattı bana.Çorbanın yanık nane kokusu.
Artık size geldiğimde elini öpmek için aldığımda sende benim elimi öpmek için yakalamaya çalışmayacaksın muzipçe.Ya da babam elini öptüğünde dede ellim diyemeyeceksin ona.Senin ellerin kalem tutmuş ondan böyle yumuşak da demeyeceksin.
Parkta her zaman oturduğun yere baktım.Yerinde yaşlı bir teyze vardı.Öpmek istedim onu.Onun yerinde senin olduğunu hayal ederek.Anneanne nasılsın demek istedim.Ama olmadı.Gözyaşlarım yine yerlerinde duramadılar.Ve ben ilk defa Nurtepe'nin o meşhur caddesini ağlayarak yürüdüm.
Kendinizi herşeye hazırlayın demişti doktorlar.Hazır değilmişim hiç birşeye.Daha 2 ay önce bana sarılışını,gülüşünü hatırlayınca ağlıyorum yine.Babam ağlama ağlarsan ninemiz de ağlar.Gözyaşları yağmur olur demişti.Ağlamak istemiyorum ama olmuyor işte.
Bayram olmasın artık diyorum içten içe.Çünkü bayramlar senin bize emekli maaşşından zorlukla artırdığın 1 tl olmadan anlamsız.Yaptığın dolmalar,hele o yayla çorban olmasa daha da anlamsız.
Annem geçen gün papatyalarım dedi idille bana.Bize hiç böyle seslenmemişti.Sordum nerden aklına geldi diye.Sen bize prenseslerin derdin dedim.Oysa sen de onunla teyzeme öyle seslenirmişsin "Papatyalarım".Sen bana hiç papatyam demedin belki ama... Her Ayşe Gülenim dediğinde Dünyanın mutlu insanlarından olurdum.idilin tedavisi nasıl gidiyor diye sorduğunda sana idilimiz iyileşti diyebilmeyi öyle isterdim ki.Ama hiç diyemedim.En son hastanede teyzem söylemiş sana idil iyileşti diye.Ağzında hortumlar varmış.Anne sevindiysen elimi sık demiş öyle bir sıkmışsın ki elini,hasta bir insandan beklenmeyecek bir kuvvetle.
Ne desem bilmiyorum öyle çok şey var ki yazacak.En iyisi şöyle diyeyim.