çıplak şiddet modern devlete özgü olduğundan ve ulus-devletlerin tarihi etnik temizliklerin tarihini paralel ilerlediğinden doğruluk payını kendi içerisinde taşıyan tespittir.
birkaç örnek vermek gerekirse;
fransız devrimi'nden sonraki ilk 5 yıl içerisinde fransa'da fransızca bilenlerin sayısı yaklaşık % 3 civarındaydı. bu oran 5 yıllık bir sürec içerisinde % 80 lere kadar ulaştı. bir yandan ulus-devletin tek tip eğitim politikası uygulanırken diğer yandan ötekileştirilen eetnik kimlikler katledildi.
benzeri süreçler dünyanın birçok yerinde yaşandı. cünkü etnik temizlik ulus-devletin doğasına içkindir.
bu durum türkiye'de de yaşanmıştır. kuruluş dünemi boyunca çeşitli nedenlerle isyan eden kürtlere yogun baskı uygulanmıştır. hatta agrı isyanı'nda, meclis zabıtlarında kayıtlı oldugu üzere, zilan deresi'nin kan aktıgı vurgulanır. Sabiha gökçen, ilk uçuş deneyimini dersim isyanı sırasında yapmıştır.
bu örnekler uzar gider. ezcümle sorun türk, kürt, uygur olmaktan ziyade iktidar, devletin sahip oldugu şiddet tekeli ve kapitalizmin yarattıgı pataloji ile baglantılıdır.