okunduğu zaman insanda bir tebessüm bırakan, ve karnına ağrılar saplayan fıkralardır efendim. Örnek vermek gerekirse*
Agop ile Eleni evlenirler ve cicim aylari bittikten sonra, Agop eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz,
gazeteyi yüzüne çekip, Eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş. Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgi beklentisi ile;
-'Bre Agoppp! Mutfağin penceresi bozuldu,yaparsiinn?'
Agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;
-'Niye, ben pencereciiii?'
Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla,
-' Bre Agoppp, mutfakin muslugu bozuldu yaparsiinnn?'
Agop;
' Niye, ben muslukçiii?'
Bir sonraki gün ' Bre Agoppp, tuvaletin sifoni bozuldu, yaparsiinn?'
-'Niye, ben pokçii?'
Ertesi gün eve gelen Agop bir bakar herşey tamir edilmiş,
-' Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn?'
-'Yoo..'
-'E, peki kim yapti?'
-'E, bilirisin, kapici Abdurrezzek'in bende gözi vardir, yaparmisin
dedim,oda dedi yaparim, ama bi şartla...'
Agop merak içinde sorar,
-' Neymiş?'
Eleni:
-' E, dedi bana , ya benimle yatarsin, yada bi pasta yaparsin.'
Agop rahatlar,
-' Peki kuzim, ne pastasi yaptin?'
Eleni sinirlenir;
-'Niye ben pastaciii?