birkaç sene önce van yüzüncü yıl üniversitesi rektörü yücel aşkın'ın hedefte olduğu ve beraat ettiği davada, kendisiyle beraber hapse atılan ve orada tutulan van yüzüncü yıl üniversitesi genel sekreter yardımcısı enver arpalı, yaşadıklarına dayanamayıp cezaevinde intihar etmişti.
şu anki hükümetin o zamanlarda bu rektörün üzerine saldığı van cumhuriyet savcısı ferhat sarıkaya'yı hakimler ve savcilar yüksek kurulu meslekten ihraç etmişti.
daha sonra hükümet, kullandığı bu genç savcıyı da mendil gibi buruşturup fırlatıp atmış, sonuçta olaylar kapanmıştı.
bu olaylar, kendini padişah zanneden başbakan da dahil olmak üzere bütün kurumların üstünde olan yargının üstünü şaibeyle örtmüştür.
anca elbette ki sağduyu diye birşey var. gün olacak, devran dönecek ve bu şaibelerden sorumlu olanlar cezasını çekecektir.
o durumda, canının istediğini kanun nizam tanımadan içeri attırıp, fiyakalı güneş gözlükleri takıp zırhlı araçlarla fink atanların ne yapacaklarını, mendil gibi buruşturup atılanların kimler olacağını, bunu da hep beraber göreceğiz.*