geziyordum günlük güneşlik bir günde
baktım orada beliriverdi
beyaz atlı prensin beyaz atı gibi
bembeyaz, saf bir zümrüdü anka kuşu;
büyülü bir mehtap gecesindeymişcesine
gündüz karardı geceye, sevdayı aldı
anka kuşu göğe çıkarttı;
çok sevdi sevdayı da,
yapamadı onunla da bıraktı,
sevda bırakamadı gitti anka kuşunu,
anka kuşunun son gülümsemesi
yadigar kaldı sevdanın ağlayan gözlerine,
merhem oldu kaldı gidilen yerlerdeki
görülmemiş güzelliklere... **