karl schmitt'in dost ve düşman teorisine göre, bir çok farklı etnik kökeni içinde barındıran bir ulusta, iç savaşı engellemek için dışarıdan bir saldırı olduğu ambiyansı yaratmak gerekir. bu vesile ile halkın birleşip dışarıdan gelen tehditle mücadele edeceği savunulur. bu teoriden hareketle, bilhassa abd kendisini tehdit eden bir takım örgütler yaratır. bunlara da "terörist" der... bu teröristlerin oluşum ve gelişim süreci emperyalist çıkarları korumak ve güçlendirmeye dayalıdır.
böl-yönetçi emperyalizm için terörün büyük önemi aşikardır. terör, bir ulusu parçalamak için kullanılabilecek yegane araçtır aynı zamanda. kuşkusuz ki abd, türkiye'de pkk'ya silah yardımı yaparak kürt-türk ayrımcılığını körüklemiş ve bu süreçlerin sonunda türkiye'nın haritasını bile değiştirmiştir. şimdi sorulacak soru şudur, abd terörü abd'nin kendi çıkarları için, abd'ye karşı karl schmitt'in teorisinden hareketle kurulmuş ise, türkiye'deki terör örgütleri de aynı teoriden hareketle mi kurulmuştur?
şahsi teorim odur ki, her zaman türkiye'ye dostmuş gibi görünerek, içten içte türkiye'nin ağzına sıçan abd, muhtemelen dönemin cumhurbaşkanı turgut özal'a gidip "kanka bak ben örgütler kurdum, acaip işe yarıyor, sende kurdur" dediyse şaşmayacağım doğrusu. bu meseleyi derinden araştırmak lazım...