bu sözlükte çeşitli başlıklarda defalarca belirttiğim gibi korkmak için, üzülmek için hiçbir nedeninin olmadığı durum. insanlar ölümden korkar çünkü birbirleri ile çelişen bazı düşünceler ile ölüme bakarlar.
eğer ateizm ve materyalizm bakış açısı ile bakarsak olaya. zaten ölüm her an yaşadığımız bir olaydır. zihnimiz, benliğimiz tamamen atom ve moleküllerin fiziksel ve kimyasal bağlarından oluşur. zaten her an ölüyoruz ve tekrar doğuyoruz. çocukluğum öldü diyebilirim, o artık yaşamıyor. ben bambaşka bir insan oldum. aynı anda hem çocukluğun ile aynı kişi olduğunu kabul edip hem de materyalist bir bakış açısına sahipsen büyük bir çelişki içindesin. çünkü ikiniz tamamen farklı insanlarsınız. ölüm de çocukluğunun ölümü gibi işte. bu beden ölecek ama başkaları doğacak. hayat bir döngü. değişim. materyalizm görüşünü kabul eden insanın ölümden hiç ama hiç korkmaması lazım çünkü zaten benlik materyalizmde kabul edilemez.
dindarların ölümden korkması ise daha da bir anlaşılmaz. dindarlar zaten ruha inanıyor, ruhun ebediyen yaşayacağına inanıyorlar. neden ölümden korkuyorsunuz ki? neden üzülüyorsunuz? ölüm sizin için sadece bir başlangıç. üstellik cennet gibi bir yerde.
bir ateist ruhu olduğuna inandığı ama o ruhun ölümden sonra biteceğine inandığı zaman, bir dindar da hem ahirete inanıp hem de aklında ahiret kuşkuları barındırdığı için ölümden korkar. ama ölüme sağlıklı ve çelişki barındırmayan bir bakış açısı ile bakarsanız ölümün korkulacak hiçbir yanı yoktur.