aslında hayat ne kadar da tatlı! yani arada sırada acı da olsa tatlı genelde. kim ölmek ister ki? ama düzen çok sert görünüyor buradan be! çok sevdiklerin o hayatı tamamlayıp sonsuzluğa gittiğinde kalakalırsın bok gibi *. sen de gideceğini bilirsin ama ya orada karşılaşmazsan, ya yanlız kalırsan gittiğinde. acaba gidenler oradan görüp te halimize acıyor mudur ki? oh be kurtulmuşuz biz bunlar o dünyanın kahrını daha ne kadar çekecek diye?
ölüm değil de bilinmeyen korkutur beni. matrix'e inanasım gelir bazen. acaba gerçekten bir makineye mi bağlıyız da gördüğümüzü , yaşadığımızı, hissettiğimizi sandığımız şeyler aslında çok iyi hazırlanmış virtual reality mi *? ölen makineden kurtulup özgürlüğüne mi kavuşuyor? kontrol kimde? özel günlerin anlamı nedir * sistem taraması yapıldığı günler midir bu günler? görevlerini yerine getirenler * bazı kodları çözüp sistemlerini çökmekten mi kurtarır? allah * sonsuz yetkiye sahip moderatörü mü bu sistemin?
yardım edecek hiçbir şey ve hiç kimse yok asıl gerçek hakkında. yarım yamalak aklımla ancak bu kadarını düşünebiliyorum ve korkuyorum motoru yakmaktan.