ölümünü bu sabah facebook'ta alkışlarlayaşıyorum.com'un mesut bahtiyar'ından gelen bir mesajla öğrendiğim eski toprak idol. mesajı okurken biraz daha yaşlandığımı hissettim.
--spoiler--
Michael Jackson' ın ölümü ile birlikte 80lerde çocuk olanlar için bir devir kapandı.
Okul bahçesinde önümüzdeki arkadaşın önlüğünün arkasındaki kuşağı tutarak trencilik oynadığımız, teneke kutuyu ezerek, bankları kale yaparak futbol oynadığımız, beslenme çantalarımızdaki leş gibi kokan haşlanmış yumurtaları mandalinayla takas ettiğimiz, bir önceki tenefüs tekme tokat kavga ettiğimiz arkadaşımızla diğer tenefüs uzun eşek kardeşlik bağı ile bağlanarak bacakomza pozisyonuna girdiğimiz, hep birlikte sınıfın en güzel kızına aşık olduğumuz, yıllar sonra hep birlikte sınıfın en güzel kızına aşık olma adetimizi sınıfın ilk memesi beliren kızına aşık olma ile değiştirdiğimiz, nesquik' e ulaşamasak da pes etmeyip evde annenin altın gününe kek yapmak için aldığı kakaoya şeker karıştırarak kaşık kaşık yediğimiz, sabahlara kadar tetris oynamaktan oyunun müziğinin hipnotize etkisi ile rüyalarımızda bile tetris oynadığımız, sınıfın ilk commodore sahibi çocuğunun en büyük kankası olduğumuz, hiçbir şeyimizin tam olmadığı ama sahip olduğumuz her şeyin çok değerli olduğu günlerin çok önceden bittiğini ve asla hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, bir devrin daha kapandığını kafamıza balyoz gibi vurdu Michael Jackson' ın ölümü.
Ve ben, o sınıfın ilk memesi beliren kızını tavlamayı L.A Gear' ın Michael Jackson ayakkabısını (beyaz, üstünde metal parçaları, altında mj imzası) salya sümük ağlayarak aldırarak ve o ayakkabılarla evde günlerce çalışıp sınıfta en iyi moonwalk' u yapan erkek olarak başardım.