Devlet, din üzerinde hakimdir. Hatta Devlet, ne dinin müesseseleşmiş şer'î şeklini, ne de ferdin iç yaşantısını ilgilendiren ferdi varlığını kabul eder. Dinden arta kalan boşluk, ateizm felsefesi ile doldurulmak istenir. Vatandaşların inanç, ibadet ve düşünce hürriyetleri devlet tarafından kanunî güvence altına alınmış değildir. kaynak: ankara üniversitesi türk inkılap tarihi enstitüsü