sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri ses1
    1705.
  1. 39 NUMARALI YOLCU

    Gidişin dönülmezliğinedir biletler..
    Giden gidişe alır biletini, dönüşüne değil..
    Yüreğinde izi kalmışsa anıların
    Gelişi de geliş yönünde alınacak
    Bir daha gitmeler olmasın diye..

    Soğuk olur otogarın peronları
    Giden sevgilinin yokluğu titretir bedeni
    Göz yaşları vardır tekerlek izlerinde..
    Binişi vardır ardına bakmadan,
    Sanki gidilen yönün gelişine bakılmadığı gibi.
    iki kişiliktir de; birini dolduramaz
    Anılarla örülen, ızgarasında yudum yudum
    içilen sevdaların koltukları..
    Otuz dokuz numaralı koltuğun eşi boştur..
    Halbu ki; birbirini takip eder sıralar..
    Bir birini takip etmeli sevdalar,
    Gözlerden inen tanelerin
    Diğerini takibi gibi..
    Senden ve benden akan sevdaların
    Takibi ne kadar zor değil mi sevdiğim? ?
    Arkandan takibine billur tanelerimi
    Ateşe verdim de, göremedin sevgili;
    Vedaların hicrana arkadaşlığını seyre dalarken
    Göremezdin, alev topuna dönen inci tanelerimi..

    Sela okur gibi acıtır içimi
    Muavinin sesi..
    Yolcu kalmasın diye seslenirken..
    Biliyor musun?
    Yüreğimde oturduğun koltukta boş kaldı..
    Kimse oturmasın diye yıllarımı
    Rezerve yaptım..
    Sen dönüşünü bana alana kadar..
    Kocaman otobüs küçüldü gözlerimde,
    Peronlar sessizleşti, insanlar derinleşti..
    Ayrılıklara taşınan yolculardan biriydin..
    Başka birleşmelere giden yolcular gibi!

    iki oyuklu bir kasaturaydı
    Kaptanın direksiyon kavrayan elleri;
    Gitmeleri kesmeyecek kadar da kördü..
    O kasatura ki; ellerimizi ayırdı,
    Vuslat inledi, sevdalar bağırdı..
    Bilsen sevgili; gitmeler ne de ağırdı..

    Beni deli eden bir uğultu!
    Yokluğunun ayak sesleri..
    işte gidiyorsun sevgili!
    Yarınlarımı da yanına alarak,
    Ömür hazneme umutsuzluğunu katarak..
    Çözümsüz kalmıştı tüm uğraşlar,
    Cevapsız kalmıştı candan haykırışlar..

    Sevgili!
    Parmaklarımın arasından kayıp giden ellerin
    Ellerin değil, mavilerimdi aslında..
    Kelimelerin anlamdan ayrıldığı saatlere
    Eş düşmüştü gidişin..
    Her kelime anlamsız, her anlatım kelimeden yoksun..

    Gözlerine bakarak yalvardığımı duymadın mı?
    Gitme yar dedi içimdeki sesim..
    Gidersen, gözlerim güneşini yitirecek
    Karanlığa esir düşecek bedenim,
    Yaşamaya dair kalmayacak nedenim..

    Gülüşlerimi yerleştirdin mi bavuluna,
    Bakışlarımı aldın mı yanına?
    Ya yüreğim! Yüreğimi de sol cebine koydun mu?
    Hasretimi mendil edasıyla katlayıp,
    Bir nefeslik olsa da içine çektin mi?

    Ben, senden sonra adımladım tüm sokakları,
    Her yol bir diğerine hasret doğurmak için
    Birleşmelerdeydi..
    Hepsi sessiz, hepsi mahsundu..
    Göremezdin! Sokakları da bıraktın ardında..
    Geceleri yalnızlık şarkılarına bıraktığın gibi..

    “ Onu benden siz aldınız,
    Onu benden siz çaldınız,
    Şimdi yalnız bıraktınız,
    istanbul Sokakları..”
    Haykırışlara döndü şarkılar!
    isyanların vuslatı başlamıştı,
    Yüreğimden dilimle buluşmalarında..

    “Söyleyin sevgilim nerde?
    istanbul Sokakları..”

    Hasretin her işlenen oyasında bir kumrunun
    Acı, içli gözyaşı var sevdiğim..
    Bir sabah pencerene konduğunda
    Kanadının altında sakladığı damlayı öp..
    Kimbilir? O damla dönüş biletindir sevdiğim..
    Biletini, katlamadan getir geriye..
    Ben onu her gece yastığım altında
    Bozulmasın diye özenle sakladım..
    Ben kendimi ömrüne sakladım,
    Bu yüzden yüreğimi sen gelene kadar
    Tüm sevilere yasakladım..

    crepuscolo
    2 ...