ben ufakken böyle beş-altı yaşlarında; yediğim bir zeytinin çekirdeğinin oldukça ufak olması garibime gittmişti. üşenmedim bütün aile bireylerine gösterdim. hepsi kendilerince farklı şeylere yorumladı bu durumu ama en ilginci ablamınkiydi. bana bu küçük zeytin çekirdeğini posta kutusuna koymamı ve çekirdeğin yerine ne gelmesini istiyorsam onu yüksek sesle söylememi buyurdu. gittim yaptım. çocuk aklı tabi posta kutusuna sığmaz diye küçük bişey istedim; papatya gelsin dedim. sonra koşarak apartmandan çıktım. saatler sonra döndüğümde küçük zeytin çekirdeğinin yerinde gül vardı. olur böyle aksaklıklar dedim ama yine de pek bi mutlu oldum. sonra tam gülü almış koklayıp bağrıma basarken ablamın bed kahkahasını işittim. evet ablam benimle dalga geçmişti. yıkıldım. yıkıldım.