yeni alınan kıyafet-oyuncak-ayakkabının baş ucuna konulup ertesi günü iple çekmek, kaydıraktan kaymak, salıncakta sallanmak değil havalara uçmak (zira yaş kemale erince ne o kaydıraga ne de salıncağa sıgdırabiliyor insan totocuğunu), ilkokuldaki simit kokusu, ilkokul öğretmeni, geceleri gizli gizli hisseli harikalar kumpanyası seyretmek, cıplak ayak kapılara tırmanmak, saatlerce şimdiki kalabalığından uzak sahil kasabalarının sokaklarında kan ter içinde koşturmak diye uzaaar da gider bu liste...