dediğim gibi onu bunu bırakmakta fayda var; komünistler eşittir rusçular olarak algılama sürdükçe herhangi bir siyasal analiz yeteneği olmayacaktır ülkemizin yerli anti-komünistlerinin. tabi bundan bizde mutluyuz, siyasal alanda hiç değilse yeteneksizlerini ardı ardına sıralıyorlar. gelelim gerçeklere.
bir: çeçenlerin büyük bir sürgüne uğradıkları tarihten beri aralıklarla aynı bölgede çatışmalar devam etmektedir. halklar hapishanesi çarlık rusyası'nın yıkılmasının ardından kurulan sovyetler birliği sosyalist iktidarın söylediği gibi emperyalizme karşı mücadele edecek tüm ulusların kayıtsız, şartsız kaderlerini tayin etmesine saygı duymuşlardır. bunun dışında sovyetler içinde kalacak tüm uluslar gerçek anlamda bir ulusun varlığını var edeceği ortama kavuşmuşlardır. bu dönem içerisinde yalnızca 2.dünya savaşı sırasında saf değiştiren vatan hainleri dışında hiçbir dönem kafkaslar karışmamıştır.
iki: sovyetler'in ardından bölge tamamen yıkıma uğramıştır. ortalık karışmış, onlarca yıl kavga etmeyen halklar bir anda bir birine girmiştir. ne olmuştur peki? iş aslında basittir, emperyalizm artık saldırgan dönemindedir. tek kutuplu dünyada her yeri istediği şekilde yeniden yapılandırabilecektir.
üç: bu ülkede komünistler haksız yere rusçulukla suçlanmış ancak en azılı rus düşmanlığı yapanlar yeri geldiğinde rus egemenlerinin peşinden koşmayı bilmişlerdir. bugün bir ihale için yapmadığı kalmayanlar, doğalgazla ülkemizi dışarıya bağımlı hale getirenler yine türkiye'nin egemenleridir. bir rusçu varsa ortada yalakalık yapanlardır, saray soytarısı olanlardır. bugünkü rusya kapitalisttir, oradan komünistlere destek filan olmaz. bari biraz olguları iredeleyelim.
dört: ergenekon her halta ilaç olarak geldiği bellidir. dönemin yeni suçlaması budur, dinci gericilik, yıllarca kontrgerillanın has evlatları bugün özgürlükçü, katledilen komünistler ergenekoncu olmuşlardır. böylece ergenekon zokasını yutanlara bu şekerli tatlının yanında ne almak isterler diye sormak gerekiyor:
beş: bu son bilgi ise günümzde sınır değiştirme operasyonlarının arkasında emperyalizmin var olduğu ile ilgilidir. günümüzde eğer bir yerde sınır değişiyorsa orada zaten emperyalizmin güdümü var demektir. katledilen bir halkı bir yana bırakın çeçenistan'da savaşan dinci mücahitlerin o silahları nato'dan aldığını nasıl açıklarsınız? bu mücahitler kosova kurtuluş ordusunda (uçk) yugoslavya'da yetiştirildiklerini nasıl açıklayabiliriz? ilginç. diğer yandan çeçenistan'da hala en yüksek oy oranlarını komünist partinin alması da bir başka garipliktir.
son olarak gözleri kör eden anti-komünizmi bırakalım ve ülkenin bir sorunu olan kürt sorununu ise demokrasi ve özgürlük niyetine değil, emek niyetine harekete geçelim.