türkan saylan

entry1231 galeri ses1
    341.
  1. Türkan Saylan Hocaya çok şey borçluyuz; çünkü, gerek yaşamı gerekse ölümü ile bizlere çok önemli dersler verdi ve öğreti sağladı. Özellikle de Hoca'nın ölümüne yakın sürede ve ölümü esnasında yaşadıklarımızı, hiçbir ortamda bu denli net ve kanıtlanabilir şekilde hafızamıza yerleştiremezdik.

    Saylan Hoca'nın yaşamı boyunca neler yaptığını; cüzzam savaşından, kızların okuma seferberliği çabasını, bunların yanında daha nice sosyal ve kültürel faaliyetler yürütüşünü burada saymanın bir yararını görmüyorum. Ama tersinden yaklaşarak, tüm bu faaliyetleri karşılığında Hoca hakkında gerek siyasilerin gerekse gerici çevrelerin takındığı tavırların, toplum ve reel siyaset hakkında bize kazandırdıkları fevkalade önemlidir.

    Saylan Hoca 'Çağdaş Yaşam' toplumu oluşturma yolunda bir mücadele başlatmış idi. Eğer bir birey tüm enerjisini toplumun gençlerini çağdaş yaşama uyarlayıcı eğitime yönlendirmeye harcamış ise toplumun her kesiminin, özellikle de siyasilerin bu çabayı ödüllendirmesi ve ona destek olması beklenir. Ama 'Çağdaş Yaşam' mücadelesinde bu böyle olmadı, çünkü emperyalizm bir vampir gibi tüm toplumun gerici kesimlerini ve siyasal dokuları sarmış, bunların marifetiyle toplumu kendi emrine ram etmek istemektedir. Ne hazindir ki, buna hizmet eden gerici tarikatçı kadrolar da, siyasiler de bu gidişin ya farkında değil, ya da çok ciddi menfaatler karşılığında böyle bir göreve soyunmuş bulunuyorlar!

    Saylan Hoca, var olan kapitalist sisteme karşı bir mücadele yürütmüyor, sistemin temel felsefesi ile çatışmıyordu; Saylan Hoca ve etrafı ile gerici çevreler ve siyasiler arasındaki mücadele de bir sistem mücadelesi değil idi. Merkez kapitalizmin, faşizme dönüşmüş emperyalizm çağında, Türkiye gibi çevresel konumlu ekonomilerde siyasi ve toplumsal gericiliğin ve baskıcı uygulamaların gelişmesi ve yaygınlaşması rastlantısal değildir. Zira, merkezin çevreyi sömürme süreci yaygınlaştıkça, çevre halklarının baş kaldırmadan sisteme uyumları ancak sosyal olarak gerici tarikatlarla, siyasi olarak da baskıcı rejimlerle olasıdır. Böyle bir ortamda sistem, özgür düşünceye sahip birey yetiştirme çabasına soyunmuş olan birey ve/veya kurumlara elbette bir bedel ödettirir.

    işte, bir kurum olarak 'Çağdaş Yaşam'ın yanında, Saylan Hoca da özellikle son günlerinde yaşanan anlamsız (emperyalizm açısından anlamlı!) acılarla ve cenazesinde ortaya çıkan (fevkalade anlamlı!) saygısızlıkla, bize toplumu ele geçirmekte olan gerici tutum ve yönetimin derinliklerini gösterdi.

    Günümüzün faşizme bürünmüş yoz kapitalizminde, 'bireysellik' yerini 'vahşi bireycilik'e, 'hak ve adalet' yerini 'güç ve iktidar'a, 'derûni samimi inanç' yerini 'gösterişçi ve menfaat kollayıcı sahtekarlık'a bırakırken, Saylan Hoca'nın okumuş, aydın, fikren ve vicdanen özgür insanlar yetiştirme amacı, sadece Türkiye'de uygulama alanı bulmuş olan ikinci sınıf burjuvazi ve ilkel kapitalizmle değil, onun çok daha üzerinde, dünya emperyalizmi ve faşizmle çatışmalıdır. Hal böyle olunca, doğal olarak, dünya emperyalizminin emrindeki yerel uygulayıcılar ve onların gerici destekleri 'Çağdaş Yaşam'a ve Saylan Hoca'ya karşı olacaklardı. Bunda yadırganacak fazla bir şey yok; iyi ki, Hoca'nın cenazesine hiçbir mülki ve siyasi erkan katılmadı!

    Saylan Hoca'nın rahatsızlığı ile yüreklerindeki kini kusanlardan utanmalarını ve üzülmelerini bekleyemeyiz. Zira, bu tür duygular insana mahsus özelliklerdir! Fikir olarak insanların karşısına çıkamayan zavallılar, herkesin başına gelebilecek olan, hastalık veya ölüm gibi doğal olayları bir öç alma vesilesi sayarlar!

    Yozlaşmış ve faşizme bürünmüş kapitalizme hizmet edenlere kızmanın fazla bir anlamı olmadığı gibi, Türkan Hoca ve ekibinin olağanüstü çabasının da Hoca'nın vefatı ile sonlanacağını sanmak da anlamlı görülemez. Zira, tarihsel yürüyüşte sosyal diyalektik, kuşkusuz, insan aklını ve ahlakını muzaffer kılacak ve dünya emperyalizmi, yerellerdeki kölelerini de altına alarak, yıkacaktır. Saylan Hoca'nın cenaze töreni, her yönü ile içinden geçtiğimiz zifiri karanlığı olduğu kadar, ucundaki aydınlığı da göstermiş oldu!

    25/05/2009, evrensel

    iZZETTiN ÖNDER

    pengeun'den de kapak:
    http://www.penguen.com/kapak.asp?gun=20090519
    2 ...