günümüz şartlarında neyin ne olduğu malum da, göç zamanına bakacak olursak; türkler göçebe toplum olduklarından savaş, onlar için yemek içmek gibi günlük bir olay. hatta her türk asker doğar mantığı o zamanlardan kalma. göçebeliğin savaşçılık üzerindeki en güzel örneklerinden biri uygur türkleridir. uygur türkleri maniheizm ve budizm dinlerini benimsemesinden ötürü daha barışçıl bir politika izlemiş, zamanla yozlaşıp savaşçı kökenlerinden uzaklaşmış ve yıkılmıştır. bunun yanısıra yapılan çin seddi ve dönem dönem çin in vergiye bağlanması, türklerin kimi zamanlar onlardan üstün olduklarını göz önüne serer.
türklerle ilgili birçok bilgi sunulabilir, lakin en bilineni ve en doğrusu ise hiçbir zaman itaat altında yaşamadıklarıdır. bundan ötürüdür ki tarihte aynı dönemde yaşamış birçok türk devletine rastlıyoruz. bu açılardan bakıldığında savaşçılık konusunda, "güç" konusunda türk lerin üstünlüğü gözardı edilemez. fakat türk lerin inkar etmeyip de sakındıkları şey ise, çin kültürünün her zaman türk kültüründen üstün olmasıdır. bunun örneğini de türklerin bu güce sahip olmalarına rağmen hiçbir zaman çin i fethetmeyip, vergiye bağlamakla yetinmelerinde görüyoruz. çünkü çin kültürü içinde yozlaşıp benliğini yitirme korkusu vardır.