öncelikle stres yapmayın. hayatımız 3 saatlik sınava bağlı klişesinden bir sıyrılın. eğitim sisteminin kötü olduğunun hepimiz farkındayız zaten. önce şahsi fikrimi söyleyeyim; bu ülkedeki eğitimciler değişmeden eğitim sistemine ne yaparsan yap bir sonuç alamazsın. 22 yaşında son sınıf hukuk öğrencisiyim ve daha geçenlerde bir hocam bana hayata dair şu önemli tavsiyeyi verdi:''sakın uyşturucu kullanma.'' neyse eğer stresinizi kontrol altına alabilirseniz bu öss sürecini hayatınızın en eğlenceli dönemlerinden biri olarak hatırlarsınız. ama sanırım çok geç söyledim. bu senenin başında yazmam gerekirdi bunu.
stresiniz varsa herkesin sizin gibi stresli olduğunu düşünün. yani şartlar eşit. stres olayını abartmayın, ailenizin dediklerine pek kulak asmayın. çünkü sizi rahatlatacağını zannettikleri pek çok cümle daha çok stres yapmanıza neden olabilir. mesela ben sınava girmeden babam bana şunu dedi: ''oğlum stres yapma. kazanamasan da sorun değil. bilmediğin soruyu boş bırak.'' hayatı boyunca girdiği en ciddi sınav, ehliyet sınavı olan adam bana öss ile ilgili tüyo veriyor ve sonra da stres yapma diyor.* yok sınavdan önce süt iç, yok şunu yap, yok bunu yap zırvalarına da pek kulak asmayın; uzmanları sallamayın. nasıl rahat hissederseniz kendinizi onu yapın. ister eşofmanla gidin, ister takım elbiseyle. içinizden geleni yapıp kimseyi sallamayın. kendimden örnek vereyim benim 45 matematik sorusunda 32 doğru 1 yanlışım(o yanlışta benim eşşekliğim) vardı ve geri kalan boştu. bu kadar rahattım işte. anelitik sorularına bakmadım bile. ben ne yapıp ne yapamayacağımı biliyordum çünkü. siz de bir konuyu biliyorsanız hata yapmazsınız merak etmeyin. hani belki 1-2 soruda olur bir terslik onu da dert etmeyin. 1 soru 1000 kişidir zırvalarına da kulak asmayın. a üniversitesi olmazsa b olsun sorun değil. hangi üniversiteden mezun olursanız olun kendinizi geliştirmezseniz bir halta yaramaz o üniversite. kaydırma yapmayın ya da bilmediğiniz soruyu boş bırakın ya da zamanı dikkatli kullanın gibi salakça tavsiyelere ihtiyaç duyuyorsanız, bence sabah boşu boşuna erkenden kalkıp da o sınava girmeyin. 17 18 yaşına gelip hala test mantığına alışamadıysanız üniversite mezunu olsanız da bir halt olamazsınız zaten. eskaza kazanıp da başkasının hakkını gasp etmeyin bari.
okunmuş pirincinizi, suyunuzu, çikolatanızı ilk bocaladığınız soruda hemen tüketmeyin. belki ileride daha zor bir soru vardır ona saklayın. bir de sanırım pirinç duayı daha çok tutabiliyor üzerinde onu sona saklayın.* ben de inançlı bir insanım kimseyi rencide etmek istemem ama dua allah a edilir ve o'nun da bu duaya karşılık vermesi için pirince filan ihtiyaç yoktur. sen konuya çalışırsın sonra da allah'a ben elimden geleni yaptım gerisini senin takdirine bırakıyorum dersin. ve benim inancıma göre allah hayırlı yolda verilen her çabanın karşılığını duasız bile verir zaten. türbe duvarına sürülen kalemden de büyük bir beklentiniz olmasın. sınavda yanınıza ak sakallı dede filan da gelmiyor.
en büyük tavsiyem de şu: bu entryi anne babanıza filan okutun. mümkünse sınava yalnız gidin ailenize ihtiyacınız yok orda.