fenerbahçe taraftarına göre, fenerbahçe'nin büyük başkanıdır.
yeri gelir "istifa" derler, istifa edince de onbinlerin toplanacağını iddia ettikleri ancak yaklaşık 2000 kişi ile gerçekleştirdikleri "aziz başkan bizi bırakma" yürüyüşü düzenlerler.
yeri gelir "aziz saçmalıyor yine" derler, yeri gelir "aziz baba" derler. yıllardan beri de övünç duydukları tek bir şey vardır, 52.000 kişilik sükrü saraçoğlu stadı. sırf bu stad var diye ilginç şekilde "kıskanıyorsunuz" derler diğer takımların taraftarına.
bugün 3. lig'deki maçlarda bile fenerbahçe'ye küfür edilmesinin sebebi bu adamdır. zerre kıskançlığım yok fenerbahçe'ye karşı, sadece ve sadece fenerium konusunda imrenme var bende her zaman, her yerde de söylerim. hadi diyelim ki, ben fenerbahçe'nin stadını kıskanıyorum lan 3. lig yahu? 3 lig! bu adam ne çeşit bir kıskançlık besleyebilir ki fenerbahçe'ye? yani konu kıskanma kıskanmama değil, büyük bir antipati unsuru olan aziz yıldırım.
ha aziz'in çok kötü taklidi olan tüpçü de beşiktaşımızı antipatik yapma yolunda emin adımlarla ilerliyor o ayrı ama beşiktaş taraftarı "yeter" dediği tüpçüye 2 kupa kaldırılmasına rağmen "büyük başkan" dememiştir, demeyecektir de. 2 kupanın kaldırılmış olmasına rağmen bugün gitse 1 tane adam da çıkıp "gitme" demeyecektir. ancak böyle bir şeyin fenerbahçe'de olduğunu düşünemiyorum. "istifa" deyip, "büyük başkan" derler ki, demekteler de zaten.
fifa ve federasyon kurallarından falan bahseder. bakın çok değil 3 sezon önceydi jean tigana rapor veriyordu "ali bilgin'i istiyorum" diye... antalyaspor ile pazarlıklarda anlaşılamadı ki, ciddi bir fiyat biçiyordu antalyaspor yönetimi. antalyaspor son 9 haftada iyi oynamasına rağmen işlerin kötü gitmesiyle küme düşme hattına doğru hızla batıyordu, böyle bir anda ali bilgin kampı terk edip, istanbul'a gitti ve fenerbahçe ile idmana çıkmadığı kaldı bir tek! antalyaspor'un önemli oyuncularındandı bu adam, takım küme düşmeme mücadelesindeydi ama bu adam terk etti kampı! fenerbahçe ile görüşüyordu o dönemde. sezon sonunda ise beşiktaş'a çekilen fiyatın çok çok altında bir bonservis bedeline razı oldu antalya. zira, takım 2. lige düşmüştü bununla beraber ali bilgin kampı terk etmişti, son maçlarda oynamayarak belki de antalyaspor'un ligde tutunmasını sağlayacakken bunu yapmamıştı ve geri gelse de ciddi manada tepki görecekti fenerbahçe de "bu futbolcudan artık size hayır gelmez" mantalitesi ile ciddi fiyat kırdırmıştı.
3 sezon önce antalyaspor'un düşmesinde sorumlular varsa, aziz yıldırım ve fenerbahçe yönetimi de bu olayın içine müdahildir. o hareketi yapıp takımını satan adamı almışlardır. hani diyorlar ya, "mehmet topuz'a akıl hocalığı yapanlar var" diye, ali bilgin'e de belki akıl hocalığı yapanlar o dönem "kampı terk et" diye talimat vermiştir?
bugün "biz önce kulüp yönetimi ile görüşürüz" diye konuşuyor aziz başkan, ali bilgin konusunda ne yaptın aziz başkan? belki de tüpçü, ali bilgin olayında kulüp görüşmelerini sürdürürken sizin topçu ile anlaşmanızdan ve sonrasında gelişen olaylarla -ki ali bilgin de o dönem "gerekirse oynamam" minvalli konuşuyordu- sağlam fiyat kırdırmanızdan ders çıkarmıştır kendi çapında, hani senin kötü bir taklidin ya kendisi o bağlamda diyorum.
velhasıl zannedersiniz deniz barış mevzusu, ali bilgin mevzusu bu adamın döneminde yaşanmamış gibi bugün "biz kurumsallığımız gereği" diye başlayan cümlelerle "önce kulüplerle görüşürüz" şeklinde açıklamalar yapıyor.
gözlerini pörtlete pörtlete posta koyunca alkışlanman yetmiyor bazı şeylerin unutulmasına aziz başkan.