ben bu yazıyı sana yazdım

entry31009 galeri
    1112.
  1. 1. kısım..

    hiç görmeyeli iki sene olmuş.. doğduğum yerde bir akşamüstü..herşeye şükrediyorum.. havanın tatlı kokusuna, insanların telaşla yanımdan geçip gitmelerine..güneş yüksek binaların camlarında o gün son kez yansırken ben şehrin en bilindik caddesinde kaygısızca yürüyorum..her yerde huzurlu bir kalabalık var..iki adımda bir tanıdığa denk geliorum..ayaküstü iki sohpetten sonra ben yoluma devam ediyorum.birden görmeyi uzun zaman önce unuttuğum bir beden çarpıyor köşede gözüme..gözlerim beni dinlemeden yavaş yavaş yukarı bakıyor.bu zinciri kırsam, hemen yanımdan geçen yola ani bir manevrayla atsam kendimi,arabaların önüne atsam diorum..o şanssız araba bana çarpar ve kapanır gözlerim..ya da birden başka bir tanıdık kesse görüş alanımı..yanımda bomba patlasa,kafama tabela düşse..tüm ihtimalleri saniyeler içinde düşünüyorum..zaman namlunun ucundan fırlamış ama ağırlaşmış bir kurşun gibi ilerliyor..ve sonunda gözlerim sana kitlenmeyi seçiyor..sonra o kurşun buluyor beni bakarsam ölmeyeceğimi ama yaralanacağımı bildiğim ağır kurşun..midemi deliyor direk..bir kağıt gibi buruşuyorum..çevrem yanmaya başlıyor..tüm sokaklar,insalar,arabalar..herşey alev alıyor..ağırlaşıyorum..bilincim kapanıyor biliyorum..yanık kokusunu duyuyorum..duyduğum tüm kokulardan güçlü..burnumla değil bedenimle kokluyorum sanki..ağzım acılaşıyor..uyuşuyorum..ayaklarım adım attığım yeri önemsemeden sürünüyor..sonlara doğru tekrar gözlerim buluyor yüzünü..bu kez sen de bana bakıyorsun..yüzünde daha önce hiç görmediğim bir kaygı.. ve az da olsa diğer insanlar da bana bakıyor biliyorum.. gözlerimi kapatınca bile herkesin baktığını görüyorum..onlarca göz bana bakıyor.. bankaların önündekiler..telefon bayisinin önündekiler..kuyumcunun önündekiler.. demin yanımdan geçen çocuklu bir anne bile arkamdan bana bakıyor.. en yakınımdaki sesleri algılamayı başarıyorum..bayılıcak diyorlar.. hayır diye bağırmak istiyorum..ben iyiyim! hala yaşıyorum nefes alıorum..birazdan geçer demek istiyorum.. sesim çıkmıyor..ağzım bile açılmıyor..bir ağıt duyuyorum dengemi bulmaya çalışırken..içimdeki karanlıktan gelen ve göğsüme yükselen, çaresizliğin tutkunun hem yokoluşun hem de yeniden doğumun şarkısı..en sonunda kendimi bir yok olacağım bir boşluğa atlar gibi hissediyorum..kısılmış duduklarımın arasından bir kelime çıkıyor: ''yeter''... tutunmak için bir dal.. sol elim birini ya da birşeyi arıyor bulanıklıkta.. bir an havayı kucaklıyorum..sonra o akşamüstü bitiyor benim için..kayıyorum..

    hastanede gözlerimi açarken beynim bana garip bir oyun daha oynuyor.. daha önce izlediğim bir filmin içinde gibi hissediorum kendimi.. gözlerimi açarken herşey bulanılıktan netliğe doğru hızla ilerliyor..bu sahne bana tanıdık geliyor.. bu sahneyi hayal ettiğimi düşünüyorum.. izlediğim bir filmden etkilendiğimi düşünüyorum..ama esmer bir ele rastlıyor gözüm bu sefer..bunu daha önce bir filmde görmedim..ama hatırlıyorum.. çünkü unutabileceğim bir ayrıntı değil..sıcak bir nefes üzerime üflüyor..zihnime birden güneş ışığı doluyor..gözlerimin gerisinde tüm renkleri görüyorum.. yeniden doğum başlıyor..kadife ve kederli bir ses kulağımın dibinde..burdayım diyor..geçti..
    5 ...