'''cani anne, yuh, küçücük yavrucağa bu yapılır mı? hemi de sen annesin!''' bunlar değil kastım. olayın bu kısmını size bırakıyorum. ben daha çok annenin psikolojisi üzerinde duracağım.
bunlardan birinin çocuğunu tanıyorum ben. yok öyle sakat falan değil allahtan. ya da psikolojisi dip yapmış da değil. hatta ailesinin okuyup adam olan tek ferdi şimdi.
bi de ikiz annesi olup daha zayıf ve hastalıklı olan bebek için ''ölsün'' diyen birini tanıyorum. bu bebek de şimdi evlenmek üzere olan gayet sağlıklı bir genç. annesi de onu çok seviyor.
neden anlattım bunları? bebek bakımı çok zor bir olay. en sakin, en kendini bilen insan bile bi noktadan sonra çıldırabilir. dolayısıyla bu çıldırma anındaki hareket ve söylemleri o annenin gerçek duyguları değildir. bir arkadaşım yeni doğmuş bebeği geceleri sürekli ağladığı için ''bi gece neredeyse ayaklarından tutup duvardan duvara vuracaktım'' diye yemin etmişti mesela.
dertlerini söyleyemeyen üstüne üstlük keyifleri biraz bozuk olduğunda katılırcasına ağlayan bebekler ebeveynlerini çıldırma noktasına getirebilmektedir. burda önemli nokta ebeveynlerin özellikle annelerin soğuk kanlı olmasıdır. soğuk kanlı olamayan anne-babalar depresyonun eşiğine gelebilmekteler.