Mutluyum bugünlerde sebepsiz yere..
Nerden geldiğini anlayamadığım bir heyecanı yaşıyorum.
Ne ölüm isteği var artık içimde, ne de YALNIZ gitme isteği. Hala gitmek istiyorum ama yanımda birileri olabilir bu defa..
Yeni arkadaşlar, yeni ortam, yeni işler.. Bunlara alışmaya çalışmak unutturdu bana bütün olumsuzlukları.
Sorgulamıyorum artık dünyanın getirileri-götürüleri arasındaki farkı..
Hayatı olduğu gibi kabullenip yaşamaya başladım bile. DUMAN'ın bir parçasına odakladım kendimi, Kaan Tangöze ne derse onu uyguluyorum;
"Bir adım attın karanlıktan dünyaya
Düşünmeden sattın ruhunu bir yalana
Bin çile çektin ömrünün her anında
Uyan dostum uyan şu tatlı rüyadan...
Hadi keyfine bak inan bana
Aldanma öbür dünyaya
Hayatı yaşa korkma
Öbür dünyayı sorma
Hayatı yaşa!!"
Haklı sözlerinde, öbür dünyayı düşünerek zamanı harcamak, öldürür beynin sağlam kalan bölümlerini. Gerçeğinde bir ton sorunla başa çıkmak zorundayız, bir de öteki dünyayı düşünmeye hiç gerek yok. Zaten önünde 2 seçenek var; ya yanacaksın ya da GERÇEK HUZUR' un ne demek olduğunu anlayacaksın. Başka da bir alternatif yok. Boşuna debelenmeyelim, bir işe yaramaz.
O yüzden ŞiMDiKi HAYATI YAŞA, ÖBÜR DÜNYADAKiNi DEĞiL!!!
Evet mutluyum, evet huzurluyum, evet yaşamak güzel... Her an yeni sorun çıksa da karşıma 22 yıldan sonra öğrendiğim bir şey var. Her zorluğu aşabilir insan, birilerinin desteğini hissedince özellikle işler daha da kolaylaşıyo.
HADi KEYFiNE BAK iNAN BANA ALDANMA ÖBÜR DÜNYAYA HAYATI YAŞA KORKMA ÖBÜR DÜNYAYI SORMA
HAYATI YAŞA!!!!
Son söz: Umudunuzu kaybetmeyin, zaman geçtikçe sahip olduğunuz en değerli kavram olduğunu göreceksiniz…