ömrünün son demlerinde misyoner, göçüp gittikten sonra da kafirlikle suçlanan güçlü karakterli, örnek görülebilecek insan. keşke bayalaşmadan, çirkinleşmeden evvel türkan saylan kimdir diye yazıp çok değil iki satır okuyabilseler. yumuşak karnı sanarak dinsizliğinden dem vuruyorlar. oysa biliriz ki, dinsiz kimse hacca gitmez. oh oldu, son günlerinde örtü taktı, gerçeği görecek, yansın, tutuşsun diye ardından rahmet okumak yerine zevk naraları atmayı seçtikleri merhum insan 1983 yılında kabe yi tavaf etmiş. istemli yaptığı tek hata dini dilinde değil, kalbinde yaşamış olması. en ağır ithamlara karşı dahi din le müdafayı seçmemiş olması. kendi ağzından hiç duymadık hacı olduğunu dillendirme gereği duymamış olsa gerek. öyle ya kime ne?
peki şimdi? bilinci kapanmadan hemen önce son nefesinde burs verdiği kızları vasiyet eden, heykeli dikilmesi gereken insanın ardından tırnağının ucu olamayacak cahiller atıp, tutuyorlar.
normal karşılamak gerek bir yerde. o kadar başka kutuplar, öyle aciz zihinler ki aleyhinde konuşup ellerini bağlayanlar anlama, kavrama, tanıma zahmetine girecek olmaları düşünülemez.