allah kendisine ibadet etmemizi istemiştir. bu ibadeti yaparken ibadetin belli başlı kuralları vardır. örneğin namaz kılmadan önce abdest almak, namaz kılarken rükuya ve secdeye varmak ve fatiha suresini mutlaka okumak, oruç tutarken sabah ezanından akşam ezanına kadar bişey yememek gibi. kuralların olması gayet de normaldir.
bir de ibadeti eziyete çevirmeye yönelik uydurma girişimler vardır. öyle saçmalıktır ki bunlar amacın allah'a ibadet olduğunu dahi unutturur insana. oysa ki ibadet ederken, ibadet ettiğimiz varlığa yoğunlaşmamız ve tüm ruhumuzla teslim olmamız gerekirken bu abuk kurallar yüzünden amacımızı düşünmeye fırsatımız olmaz.
kadınların elleri tam göğüs hizasında olacak, erkeklerin göbek hizasında olacak, sağ el sol elden üstte olacak, ayakta dururken ayaklar arasında 4 parmak aralık olacak, sureler sırasına göre okunacak, bütün namazların son oturuşundan sonra salli barik isimli insanlar tarafından uydurulan dualar okunacak. kendi içimizden geçen türkçe dualar okunsa namazın hükmü olmaz mı yani? ayaklarımız arasındaki milimetrik aralık hesabını yaparken allah'a karşı şükranlarımızın ve o'nun yüceliğini gösterir şekilde cümlelerin aklımıza gelmeyeceğini hesap ederekten mi koymuşlar bu sırayı anlamak mümkün değil.
bu yüzden asıl amaç ibadetse, gerisi teferruattır bana göre.