eşiğinde bulunduğu iki kupayı kazansa bile ( kaldı ki ikide sıfır çekme ihtimalini güçlü görmekteyim, ümit ederim yanılırım ) beşiktaş ile yollarının ayrılması gerektiğine inandığım teknik direktör. o da belli bir seviyeyi aşmış bazı hocalar gibi egosuna yenik düşenlerden, her defasında amerika' yı yeniden keşfe çıkanlardan. evet, fatih terim gibi saldırgan, hazımsız, kabadayı dolayısıyla sevimsiz ve antipatik değil, entelektüel donanımı ona nazaran mukayese edilmeyecek kadar derin fakat yine de bir sistem adamı, geleceğe yatırım yapacak antrenör değil. tembel yaratılışlı bir adam denizli, sabırla tuğlaları üst üste koymaktansa hedefe ulaşan en kısa yolları, çoğu kez muhteşem şansına güvenerek zar atarak deneyen bir insan. o çok sevdiği klişe ile seslenelim kendisine '' netçe ( netice ) itibarı' ile iki kupayı da alsın, teşekkür edelim ona, yollarımızı dostça ayıralım. beşiktaş'ın şampiyonluğa, kupaya ihtiyacı var, fakat başarıların konjonktüre kalmadığı bir yapıya çok daha fazla ihtiyacı var.
kazanılan fortis kupası üzerine zaruri ekleme: ikide sıfır çekme ihtimalini güçlü görmekte olan bendenize ilk kupayı yedirmiştir. memnunumdur, zira beşiktaşlıyım. hatta ikinci kupayı da yedirmesini arzu ederim. dahası şampiyon olsun beşiktaşım, kupası da bana kapak olsun. yine de kanaatim değişmeyecektir, evet dün akşam beşiktaş fener' i eze eze yendi, ama ne top oynadı ? düşünün fener'i eziyorsunuz, buna rağmen oynadığınız top beş para etmez. yine çöpe atılmış bir ilk yarı, sahaya yanlış sürülmüş bir tertip var.
karşıda aragones olmasaydı ne olacaktı ? fener'in, galatasaray'ın şampiyon olmamak için ellerinden geleni ardlarına koymadıkları bir ligde kazanılan şampiyonluk değerinden elbette kaybetmez, fakat kazanan hocanın allamei cihan olduğuna da asla delalet etmez. olay budur. ne yazık ki seneye de anlaşılmıştır kendisiyle, muhtemelen şampiyonlar liginde olacağız, birinci veya ikinci olarak. işte orada görün takımın encamını.
aylar sonra gelen ekleme: marifet olacakları kestirebilmekte, yoksa teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. iş, takım birinden 15 diğerinden 10 puan kaybettikten sonra tenkit etmekte değil. söylemişiz işte aylar önce, söz uçar yazı kalır , aha, işte yukarda. denizli sistem adamı değildir, çalışma, sabır ona göre değildir. tek atımlık barutu vardır, şansı da yerindedir. olay budur. kendine de yazık etti, beşiktaş' a da. bırakıp gitseydi halbuki sezon sonunda sadece kazandığı iki kupayla hatırlanacaktı. aynanın arkasındaki sır dökülmeyecekti.