adını tarihe yazdırmış toplam beş türk olmaması

entry144 galeri
    68.
  1. aşağıda belirteceğim ve üşenmeden sırf sizin bilgilenmeniz için açıklayacağım isimleri duymamış bir cahil kişi söylemidir.

    buhurizade mıstafa efendi:tıpta çok ileri gitmiştir.sora demişler ki ''sen çok ileri gidiyosun artık ama.'' bu söz üzerine bizim mıstafa'nın hayat felsefesi değişmiştir ve elini yordamını tıptan çekip bir köyevinde hayatının geri kalanını huzur içinde geçirmiştir.

    baklavacı oktay ağa:çok mütevazi bir kişiliktir.astronomi ile uğraştığı bilinmektedir.ama dediğim gibi mütevazi olduğu için ek iş olarak yaptığı baklavacılığı kendisine rumuz olarak belirlemiştir.söylentilere göre marduk gezegenini çok önceden tahmin etmiştir.marduk gezegeninin verdiği endişe üzerine çok kez intihar denemelerinde bulunmuştur.bu yüzden son yıllarını akıl hastanesinde yoğun gözetim altında geçirmiştir.

    pideci elmalılı oktay hamdi beyfendi:kendisi elmalılıdır.ama kendisine bahşedilen ''elmalılı'' rumuzu elmalılı olmasından değil çok elma yediği için ''cırcır'' olan kişilerin tedavisini üstlendiğinden gelmektedir.tedavi ettiği kişilerin sayısı çok fazladır.kendisinden başka cırcır üzerine doktora yapan kişi olmadığı için civardaki tüm hastalarla kendisi ilgilenmektedir.hatta namını duyup diğer illerden bile gelen kişiler olduğu ileri sürülmektedir.hastalarını pide ile iyileştirdiği de ileri sürülmektedir.bu kişinin ölümü bir hastasını tedavi ettiği sırada yoğum metan gazına mağruz kalma olduğu ileri sürülmektedir.bu kişi hakkında çok şey ileri sürülmektedir o süreni bulup sürüm sürüm süründürmek gerekir.

    osurukçu ramazan hazretleri:türk tarihinde hazarfen ahmet çelebi'den önce ve doğal olarak da dünyada ilk uçan kişi olarak çok az kişi tarafından bilinir.hikayesi ise şöyledir;
    bir gün yıldızları seyreylerken kendi kendisine ''yav yıldızlar var, insanlar da var, kuşlar da var, e o zaman neden uçmuyoruz amına koyyim'' demiştir ve bu söz ramazan'ın ölene kadar mottosu olarak kalmıştır. ve tabi hazırlıklara başlamıştır.tam bir sene boyunca tüm osuruklarını bir kap içinde biriktirmiştir.yemiş osurmuş yemiş osurmuş.tüm 1 sene boyunca 250 kilo fasülye yediği söylenmektedir.neyse yemiş osurmuş yemiş osurmuş derken artık uçma zamanının geldiğini anlamış ve anadolu hisarı'nın tepesine çıkmıştır.tabiki de biriktirdiği osurukları ile birlikte.tam kulenin üst kısmının avrupaya bakan tarafına çıkıp havaya var gücüyle zıplamıştır zıpladığı anda arkasındaki osuruk şişesinin kapağını da açmıştır kapağı açması ile birlikte şişenin içerisinden çıkan gazın arkasında yarattığı itme kuvveti ile rumeli hisarı'na kadar uçtuğu ve ineceği yeri hesap edemeyip kuleye çarptığı ardından da öldüğü söylenmektedir.

    kıçından yımırta çıkaran hasan efendi:zaten lakap her şeyi ortaya koyuyor efenim.fazla söze ne hacet.
    0 ...