mevsimlerden sonbaharmış, ama hikayenin kahramanlarının ilkbaharıymış. bir öğleden sonra adı gibi uzun boylu ve yakışıklı bir prensin, güzel prensesi öpmesiyle prenses uykusundan uyanmış. uyanmış ama bir rüyanın içine uyanmış adeta. öpücük öyle kuvvetliymiş ki prensese tüm geçmişini unutturuvermiş. gelecekse zaten prense teslimmiş. prensesin gözü belli bir yarıçapın dışına çıkamaz olmuş, hem zaten niye çıksınmış ki, orada gayet mutluymuş. ama korkarmış, acaba bir gün bu rüyadan uyanır mıyım diye. sonra hep dua edermiş tanrıya bitmeyen rüyalar da olsun diye..