insanların inandığı değerlere hakaret etmek

entry23 galeri
    1.
  1. inanç, değer ve hakaret kavramları ziyadesiyle sübjektif olduğundan çoğu zaman tahammülsüzlükten kaynaklanan sanrıları gerçek sanma durumu olarak tanımlanabilir. Kimi insanlarca (subjektiflik işte tam olarak burada) inancının eleştrilmesi hiçbir şekilde hakaret olarak algılanmazken, kimileri de kendi inançlarının ya da inançlarının gereklerinin kendilerine göre ve yeterince takdir edilmiyor olmasını bir hakaret olarak algılayabilir; hatta , kimi insanlar başka inançların sadece varlığına bile kendi inançlarına hakaret muamelesi yaparlar.

    Bu noktada birkaç gün önce yaşadığım ve "inanca hakaret nedir" sorusunu zihnimde irdelememe neden olan bir olayı örnek olarak ifade etmek isterim:

    Aynı ofiste çalıştığım, yaşça benden küçük olan, çok sevip takdir ettiğim, efendi, çalışkan, saygılı, tam "ensesine vur ekmeğini al" sınıfına giren, beş vakit namazında olan ve sohbet arasında söylediği birkaç detaydan yola çıkarak cemaat bağlantısı olduğunu düşündüğüm bir arkadaşım var. Bir sabah hemen hemen aynı dakikalarda ofise geldik ve bilgisayarlarımızı açtık. Ben biraz hızlı davranmışım, posta kutuma düşen geyik bir maile hızlıca göz gezdirip hafifçe tebessüm ettim. Bir iki dakika sonra söz konusu olan arkadaş

    - Bu ne yahu, bu ne terbiyesizlik, ne yapmaya çalışıyor bu adam, düpedüz dine küfrediyor.

    dedi ve sigarasına sarıldı. Yerinde duramıyordu, bir ileri bir geri sinirli sinirli yürüyor, eli kolu ile anlamsız hareketler yapıyor, söze başlayacakmış gibi yapıp vazgeçiyordu. Merak etmiştim, ne olduğunu sorup da cevap alamayınca kalkıp bilgisayarına baktım. Şirketimizin yaşca ve pozisyonca bizden büyük bir çalışanı tarafından bana da yollanılmış olan, birkaç dakika önce okuyup gülümsediğim mail açıktı. Çocuğun tepkisini görünce mailde benim gözden kaçırdığım bir detay olduğu düşüncesiyle kendi bilgisayarımdan maile tekrar baktım. Mailin konusu "gel de dinden çıkma" idi, arkası arkasına çok yakışıklı fakat katolik-ortodoks-protestan papaz kıyafetleri içinde şuh şuh bakan ve her halinden model olduğu belli olan erkek resimleri sıralanmış; ardından bizimkiler başlığının altına da endonezya afganistan, mısır gibi ülkelerden olduğunu tahmin ettiğim göbeğine kadar sakallı cübbeli kim ne derse desin çok çirkin olan adamların fotografları sıralanmıştı. Mailin ofiste canı sıkılan sekreter, fotokopici daktilo vs gibi hatunları eğlendirmek için hazırlandığı, çok da ciddi bir niyetinin olmadığı düpedüz ortadaydı. Ayrıca bir müslüman olarak da o göbeğine kadar sakallı pis adamları kesinlikle islamın sembolü, temsilcisi ya da islam ögesi olarak görmediğimden kendimi ya da dinimi hakarete uğramış hissetmedim. Neticede eli boş birisi geyik bir mail hazırlamış, bir başka eli boş bunu bana atmıştı. Mailin içeriğinde allah'a peygambere ya da kitaba herhangi bir sövgü yoktu, hatta -islamı o adamların dini olarak görmediğimden- bence islam ile ilgili tek bir şey yoktu.

    Arkadaşım bu olayın etkisinden saatlerce kurtulamadı. Durup durup maili gönderen adamı lanetliyordu. işin ilginci maili gönderen o adam arkadaşımı iş konusunda defalarca zor durumlara sokmuş, çocuğun efendiliğinden faydalanarak bin türlü köylü kurnazlığıyla ortalığı karıştırmış biriydi. Bütün bunlar olurken o arkadaşımın bu maili alinca verdiği tepkinin onda birini verdiğini görmemiştim.

    Buna benzer örnekleri sözlükde de sık sık yaşıyoruz. 5 yaşındaki kıza türban takmayı ilkellik olarak görene dine hakaretten sövgüler yağıyor. Türbanın farz olmadığını yazan kutsala hakaret suçlamasıyla yerin dibine sokuluyor. Daha neler neler... Aynı insanlar bir taraftan inançlarına değerlerine saygı isterken, diğer taraftan diğer semavi dinlerin inançlarıyla alay ediyorlar, inanmayana düpedüz küfür ediyorlar.

    Başta da belirttiğim gibi inanç da değer de hakaret de sübjektif olduğundan yanılgıya çok açık bir konu bu. en güzeli en doğrusu başkasına tahammül ve eğitim. Bir de inançların sadece ona inananları bağladığını öğretebilsek insanlara...
    8 ...