bireysel olarak başlayıp, toplumca en çok yapmaktan zevk aldığımız davranış şeklimiz, bir nevi günah keçimiz, sistem. sistemi oluşturanların yine bizler olduğunu düşünürsek suçlanılması gerekenin kim olduğu daha net şekilde tespit edilebilir.
dünya üzerinde birbirlerinden çok farklı, basit-karmaşık, ilkel-gelişmiş birçok sistem ve rejim mevcuttur.
dikkat edilirse çok iyi denilen sistemler bazen çuvallarken, ilkel olarak gördüğümüz, insan doğasına aykırı diye adlandırdığımız bir çok sistem ve rejim de güzel işler çıkarmaktadır. sistem veya rejmin adının cumhuriyet, monarşi, komunizm, kapitalizm, oligarşi, dikta, krallık olması önemli değildir. çünkü kötü sistemler yoktur kötü insanlar vardır. en kötü sistemler ve yönetimler bile iyi yöneticiler ile iyi işler yapar. en iyi sistemler de kötü insanlarla ve kötü yöneticilerle yolda kalır.
yöneticileri ve insaları seçen ve hatta oluşturan yine biz insanlar olduğumuza göre, sistemi suçlarken öncelikle, toplum içerisinde önemsiz bir birey iken bile kendi adımıza, kendi kişisel gayretlerimizle, kendimize faydası dokunan ne gibi işler yaptığımız, ne gibi cabalar sarf ettiğimizi bir gözden geçirmemiz, ülke gidişatına doğrudan etki edecek olan seçimlerimizde ne gibi başarılara imza attığımızı etraflıca düşünmemiz ve böylelikle kimi suçlamamız gerektiğine karar vermemiz bizi daha sağlıklı tespitlere ulaştıracaktır.