yüzde muhabbeti ile iyice sıkmış parti.
yahu onların; kalan kısımı -53 olur burda- belli bir sınıfa ait olmakla suçlarken onlara -47 olur burda- "siz de öyle böylesiniz arkadaşım" demek nasıl bir mantıktır çözememekteyim.
kimi zaman her 100 kişiden 53ü dinci ve yobaz ise;
ise o zaman her 100 kişiden 47ü kemalist ve aydın.
yüzde yüz bir cehalet var yani. 47nin siyasete bakışından nefret eden 53 var ortada. 53ün de kendilerini anlamadığını iddia eden bir 47. 47 derki bunun adı demokrasi, hukuk. 53 derki bunları kullanıyorsunuz. 47 çoğu zaman dinine bağlı bir kesimin, kendine yeni bir parti bulması adına, devamında istikrar arayışı ile yine aynı partiye oy veren bir 47. şimdi ben silah zoruyla, kılıç darbesiyle, öylesi epik, bu partiye oy vermem. sevmem.. peki bu 47yi, niye sevmiyim? ota boka niye 47 sokuyum? ilk soru bu. sevdiğim 100lüğün 47si yahu o da.
47nin içindeki, atıyorum bir 8, iktidarda olmanızı niye kendi 47nize bağlıyorsunuz? bu da bir diğer sorum. sen inandın ki oyunu verdin, ee diğerleride öyle yaptı. şimdi o 53 de kendi fikrini arıyor arkadaş. o yok çünkü.. şahsi kanaatim akp'nin, 47nin değil yani, sadece akp'nin yüzlük iş çıkarmadığıdır. hatta 47 ile barajı geçememiş, finalde kalmıştır.
kaç senelik işler ortada, insanlar doğruları yanlışı anlatıyorlar, dünyasıylan haber dönüyor. sen kendi bildiklerinle onları değerlendiriyorsun.. siyasete giriş ders bir.
şimdi de ki, "bu ergenekon meselesi şöyle, efenim belediye çalışıyor, insan dini bütün olamaz mı, denizdir fenerdir ayağına ooh yediler, yok hocam bunlar hep ihaleden götürdü parayı, kaz kaz bitmedi bu çiftlikte". bunları konuş ama. boş dolu bunları tartış yav.
yüz binler ölürken, açlıktan sefaletten, işsizlik, karamsarlık tırmanırken işin 47si 53ü mükalmıştır? bu da son sorum.