yarışma programının elemelerine gittiğimde kendisini yakından gördüm. sevmiyosun da niye gittin demeyin sebebi tabi ki duygusal. size acun hakkındaki analizlerimi aktarıyım.
not: acun'u hiçbi zaman sevmesem de aşağıdaki yazılarda katkı payı yoktur, tamamen saf bir şekilde aktarılmıştır.
kendisi seyircilere bok gibi davranmıştır. etrafındakileri hiç siklemediği çok barizdir. güleryüz falan zaten hak getire. kendisi de ne kadar dandik bir program yaptığının farkındaydı ki sıkıntıdan patlıcak gibiydi.
bunun için ayrı bir paragraf açıyorum:
stüdyoda yapılan bir çekiliş sonucu hediyenin kendine çıktığını öğrenmesi sonucu seyircinin kayıttan sonra coşkulu tepki verememesi sonucu; acun küçümser bir tavırla: ''sen yarışmacı olmak için mi geldin? biz mongol gibi adam aramıyoruz'' demiştir. stüdyoda hava birden soğumuştur akabinde. ben de kendimi kötü hissettmiştim. ''valla bana deseydi şöyle yapardım'' demicem sallamıyım; çünkü naapardım bilmiyorum. ama hoş olmazdı.
adam ciddi buz kütlesiydi. etrafındakilere sürekli fırça kaymaca oynuyodu. kameralar kayıttayken birden sempatikleşiyodu doğal olarak. belki o gün morali falan da bozuk olabilir ama 100 kişinin önünde birine mongol demek de olmaz yani. neyse bir günlük analiz bu kadar.
ya zaten hepsi aynı familya abi ben pek şaşırmadım. türk halkı adam kamera karşısında sempatikse onu öyle sanar, sever. bu duyguları ben barındırmam. birinin yaptığı müziği severim, çektiği filmi severim ama kendisini sevmek çok başkadır. adamın gerçekte nasıl biri olduğunu nerden biliyosun???
edit: kendisi bi de vergi rekortmeni listesine de adım atmış. parayı da zaten vurduğuna göre artık kendisinden yabancı yarışmaları türkiye'ye adapte etmek dışında daha eğlenceli ve mümkünse var mısın yok musun gibi hiçbişey yapmadan para kazanılan yarışma formatlarını bir daha yapmamasını diliyoruz. tutuyo da yapıyo demeyin. tutar tabi yaşadığınız yer türkiye. işsizlik, ekonomik sıkıntılar, açlık, cehalet... bi de böyle piyangovari, bi bok yapmadan para kazanmak tam bizim gibi okumayan topluma yönelik yarışma işte.