ben bu yazıyı sana yazdım

entry31009 galeri
    996.
  1. ben bu yazıyı sana yazdım; eline geçen ne kadar çok yazı vardı oysa kelimelerle süslenmiş, yaldızlanmış yazılardı suskunluğunun hediyesi olarak sana sunulan. bu yazıda da süslü ve yaldızlı kelimeler mi arıyorsun yine? süslü ve yaldızlı sözcüklere ben artık siyah bir nokta koydum; ucu sadece bana bakan siyahi bir cisim gibi. senin göremeyeceğin cinsten bir nokta, gördüklerine saymalısın. nasolsa gördüklerin sadece seni elde etmek için uçuşup duran bir şeytan tüyünün son kalemiydi sana dokunmaya çalışan, son mürekkep damlasının son çizikleriydi süslü püslü. boyama kitabına benzemiyor muydu? bak işte, ben bu yazıyı sana yazdım, çok durağan ve monoton sözcüklerin karışımındaki sessizlik serüvenini okur gibisin. sen hep okuyorsun, alışkınsın okumaya. çocuksu ifadeler bekliyordun sen sanırım, artık ifadeler de tükendi. şimdi ben bu yazıyı sana yazdım; pelerinini giymiş görünmezliğe anlam katan bir ışık gölgesinde seni görüyorum sacede bir karartıdan ibaret; kaybolup gidemiyorsun bile, çünkü o kadar ufaksın ki artık anlatacak süslü püslü kelimelere sığamıyorsun. öncesinde de sığamıyordun; ben sığdırmaya çalıştım. ağır geldi süs püse; bak taşıyamadılar seni, değerli değilmişsin demek ki çok. değer verilenmişsin sadece; ama değerli kalamamışsın işte. üzülme, ben bu yazıyı sana yazdım yine de, boş gözlerle bakan bir gökyüzü gibi sade ve basit.
    28 ...