bakarsın ona, yok olmayacak unutamıycam ben bunu bundan sonra hep düşünücem ve benim olmıycak öliyim abi ben dersin;
ölemezsin
gözlerinde gördüğün şeyi başkası göremez, adın gibi bilirsin bunu. mümkün değil senin onda gördüğünü başkasınında görmesi;
görür
ağlar, sevdiği kırmıştır onu, yakmıştır canını, sende ağlarsın o gidince belki saatlerce onun canı yandığında seninde yanar, o mutsuzken mutluluğun imgesi bile hayaldir sana, sen herkesten ve herşeyden daha yakınsındır ona;
uzaktır
kıyamazsın, mutlu olsun onunla olsunda diyemezsin, senin olan ne varsa onundur, dillendiremezsin bile. bazen bakarsın gözlerine, ben seni çok seviyorum demek istersin;
diyemezsin
kaybetmemek için ne olursa olsun içine atarsın, gururunun ağzına sıçılır, gecelerin gündüzlerin deli gibi onu düşünmekle geçer biraz daha kazanmak istersin onu bir yanlış kelimende;
kaybedersin
hep bitmesini isteyeceğin ve hep sıfırdan başlayacağın onun sevdiği kişiyi öldürmek için planlar yapıcağın ve içindeki seni hep bir şekilde durduracağın dünyanın ona en uzak ve en yakın kişisi sensindir erkekliğinde a.. ağlıycam lan ben dersin gelirsin evine bitkin, açarsın müziğini hafiften, belki bir sigara.. işte ona en yakın olduğum an bu dersin daha yakını olmuycak, olmazda genelde, onu düşünmenin onun yerini tutmayacağını farkedersin kesip atamazsın, içinden sökülmesini beklersin acının, sökülürde zamanla, ama o zaman ne zaman; içindeyken anlayamayacağın dışına çıktığında ne kadar kısa olduğunu farkedeceğin zaman, ne kadar sürer, ayla yılla değil hasretle, göz yaşıyla ölçülür...