önceki bölümde sayid "you were right about me. i'm a killer." deyip kaçmasına yardım eden little ben'i göğsünün orta yerinden vurmuştu. günümüzde kalmış olsaydı da muhtemelen big ben'i vuracağı için bir değişiklik olmayacaktı aslında. demek istediğim geçmişin geleceği etkileyebildiği kadar gelecek de geçmişi etkileyebilir. yani eğer kate ve sawyerlittle ben'i kurtulması için richarda götürmeselerdi de ölseydi, big ben de ölecekti. zira zaten ben, sun'ın vurmasıyla yataklara düşmedi ya. sayid'in onu geçimişte vurması onun şimdi herhangi başka bir sebepten dolayı yaralanmasına neden oldu. çünkü her ne kadar geçmiş olsa da orada geçmişini yaşamayan insanları barındırdığı ve aslında şu an ile eş zamanlı yaşandığı için geleceği etkileyebilir ki geçmişte richarda teslim edildikten sonra uyanıyor. bunlar tabi düşünce hep, bünyeyi g.t etme ihtimali olanından.
hurley'in her zaman yaptığı küçük ama çok süper konuşmalarının çıkış noktası bu defa back to the futuredu. eline bakması filan göndermeydi filme neye.
jack isyan bayrağını çekmiş durumda. yemişim hipokrat yeminini filan. gerçi daha yemin etmedi ki di mi?* haklı tabi "bi kere kurtardım daha ne kurtarıyım ben o ib.eyi?" düşüncesinde. iyice g.t oğlanına çevirdiler zaten. halbuki adaya gelmesinin sebebi orada güçlü hissetmesiyken. yazık lan. kate'e de "kimi kandırıyosun? sen beni eskiden de sevmiyordun ki." diye ayar vermekten geri durmadı, tebrik edip başarılarının devamını diliyor, gözlerinden öpüyoruz.
aaron'ı anneannesine bırakmış kate ama nerelerde kaldı bu claire. çıksa ya artık ortaya.
john locke pek güzel baktı ben uyanınca. hani "aga sen kiiim beni öldürmek kim?" ya da "öldüremedi kiii öldüremedi kiii" der gibi. john lockeçıyız ailecek. john locke başkan others şampiyon!
--spoiler--