inanç konusunda bir seçim yaparak inanmamayı seçmiş kişi.
yalnız bir nokta var, ateistlerin anlamadığı. inanç, iman her şeyden önce kalpte vuku bulan bir olay. yaradan ı, allah ı, insan her şeyden önce kalbi ile tanır, iman eder. tıpkı aşk gibi, bir insanı sevmek gibi.
öncelikle bu gerçeğin farkına varmalılar. kalpten gelen bir duyguyu fikirle çürütmeye çalışmak, onlara göre inanmanın gereksizliğini ispata çalışmak biraz boş bir uğraş.
çok bilinen bir hikayedir. halife harun reşit dillere destan leyla mecnun aşkını duymuş, merak etmiş, nasıl bir güzelliktir bu leyla'da mecnun'u bu hallere düşürmüş, görmek istemiş. uzatmayalım görmüş, görünce de şaşırmış, alalede bir kadın karşısındaki. sormuş leyla'ya , yahu bu adam nasıl mecnun oldu sana, ben seni o kadar güzel görmedim. leyla cevaplamış, çünkü bana mecnun'un gözüyle bakmadın.
işte inananlar allah'a mecnun'un leyla'ya baktığı gibi bakarken, sen bu bakıştan habersizken nasıl olacak da gördüğümden vazgeçireceksin beni? ya da sen bu güzelliği göremiyorsan niye kötülersin leyla'yı. sevmemen,çirkin bulman uzak durman anlaşılabilir ama sen görmüyorsun diye ne leyla leyla lıktan çıkar ne mecnun mecnun luktan.