kendisine doğum günü şerefine bir entry yazamadığım bambaşka bir adam. tertemiz yüreği, en değişik fikirleri, sigara içmekten feri sönmüş gözleriyle şu boktan hayatta aynı ruhu taşıyan iki farklı insanmışız gibi hissettirmesi ise sonbahar yağmurunda saçları rüzgarla dans eden bir kadın kadar güzel bir şey.
yaptıkların, yapacaklarının teminatıymış gibi hep tedirgindim seninle konuşurken. yine ters köşeye atlamaktan, hiç aklımda olmayan şeylerle karşılaşmaktan çok korkardım dostum. artık korkmuyorum. öyle inanılmaz bir keyif alıyorum ki senin sohbetinden... sessiz ve yalnız bir gecede zembereği atan saatin zamanı durdurabileceğine senin sayende inanıyorum. senin yüzünden utanıyorum kendimden. yaratıcı sandığım yapımı yerden yere vuracak kadar şok edebildiğin için zihnimi.
ne ölümden aldı beni, ne de kör bir kuyudan.
fakat öyle bir vurdu ki o yumruğu omzuma...
bu adam, bu adam dost dedim.
aynı insanın ikiye bölünüp başka şehirlere atılmış hali biz miyiz abmfu?
yıll boyu süregelen bir dostluğumuz yok, biliyorum.
fakat bundan sonra olmayacağını kim söyleyebilir ki?
geç de olsa doğum günün kutlu olsun.
ömrünün son gününe kadar birlikte kutlamak dileğiyle...