seçim sonrasında büyük kan kaybına uğrayacak parti.
bu kriz ortamında seçim ekonomisi uygulayıp, yıl sonu bütçe açığı 15 milyar lira olarak hesaplanmasına rağmen zoru başarıp, ocak ve şubat ayında yaklaşık 10,5 milyar lira bütçe açığı verdirmişlerdir. komiktir vakt-i zamanında aynı parti durmadan revizyon yaparak fazla verdirdikleri bütçe için, "bakın ne kadar güzel ekonomi yönetiyoruz, bütçeye fazla verdirdik" diye övünüyordu.
seçim geçti, 2 ay -hatta 3 ay- bol keseden harcadılar, şimdi mart ayını saymazsak 9 ay kemerleri sıkacaklar 15 milyar liralık hedefi tutturmak için, tutturulamazsa -ki tutturulamayacak- revizyona gidilecek. imf ile 4s kuralı sebebiyle değil, 2s kuralı sebebiyle stand-by anlaşması yapacaklar, seçim sonucunda kan kaybettiği de aşikar olduğundan imf'nin eli biraz daha kuvvetlendi "bunları yapacaksın arkadaş" diyecekler, ümüğümüzün sıkılmasına ses çıkaramayacaklar hazır seçim geçti korkacak bir şey yok, imf'nin istedikleri yapılacak, başta aşırıya kaçmış bütçe açığını karşılamak için bir diğer taraftan açıkladıkları paketlerin devlete maliyetini azaltmak için hazır motorlu araçlar da bolca satılmışken, dayayacaklar akaryakıt zammını, dayayacaklar elektrik zammını, dayayacaklar ota b.ka zammı, dayayacaklar vergiyi. sonra halk homurdanmaya başlayacak baba tayyip çıkacak ekranlara ulusa seslenecek "bu kriz ortamında artan maliyetleri halkımızla paylaşmak zorundayız" sonra biz eleştireceğiz, bizi demokrasi düşmanı ilan edecekler falan fıstık.
edit: bu entryden günler sonra hükümetimizin ekonomi kurmayları bütçe açığının revize edilerek 48 milyon liraya çıkarıldığını belirttiler. işin komik tarafı bütçe görüşmelerinde chp ısrarla 15 milyon liralık bütçe açığının "gerçekçi" olmadığını söylemelerine rağmen "siz ne anlarsınız?" sorusuyla karşılaşmışlardır. 15 hesaplayıp, 3 katından fazlaya revize etmek de ilginç bir anlama ve ilginç bir gerçekçilik olsa gerek.
