sadece türkiye de değil bütün dünyada genel olarak varolan durumdur. memleketimizde sürekli olarak sağcıları faşizmle suçlayan bünyelerin bu etkinin nedenlerini ve niçinlerini oturup bir düşünmesi gerekir.
sağ ve sol mantığını son derece saçma bulan bir ulus toplumcu olarak analiz ettiğimde, objektif olarak baktığımda;
sağ ın baskıcı tutumundan yana yakıla isyan edip, sürekli olarak sağın adam dövdüğünden bilmem ne yaptığından dem vuranların peşlerinde koştukları ideolojik temeller; bugün türkiye nin neresinde vatandaşa sorulursa sorulsun anarşik olayları örnek gösterecektir.
evet; 80 öncesi olaylarda sağcılar çok solcu öldürmüştür, ama solcular çok fazla masum insana kıymıştır. sakat ve ithal ideolojik mantalite bunun en büyük sebebidir.
kabul etmek gerekir ki; dünya üzerindeki bütün terör örgütleri ya sol menşeili, ya da dincidir.
bu görünümün esas sebebi genellemedir. insanlar fraksiyonlarını belirtmek yerine solcuyum diyip geçmektedir. günümüz de evrim üzerine evrim geçirmiş ideolojilerde bütün sol ve bütün sağ görüşlerin akraba olması mümkün değildir. kendi içerisinde çatışan görüşlerin ise tek bir genelleme ile anılması saçmadır. komünist te solcu; ulusal solcu da solcu. veya milliyetçi de sağcı, dinci de sağcı.
bu tarz manyakça genellemelerin solcular tarafından özellikle ayrıştırılmamasının sebebi ise; dini imanı dezenformasyon ve manipulasyon olmuş, yalancılığı ve haysiyetsizliği meşrep haline getirmiş bir takım sol fraksiyonların "sağ" denince akla çorba gelsin istemelerindendir. örneklendirirsek; ırkçı olan aşırı sağ bir grup ile liberal demokrat olan sağ bir grubu aynı kefeye koyarak ve hatta yaptıklarını aynı çerçevede değerlendirerek sanki hepsi ırkçı veya hepsi liberalmiş; hatta ırkçı ve liberal bir tutum sergileyecek kadar omurgasızmış gibi göstermektedirler.
tatlı su çakallığı denilen budur herhalde.
zaten ulusal solcu olan chp yi ve etnik siyaset yapan aşırı sağcı dtp yi çıkarttığınız zaman anarşistler dahil enternasyonalist solun türkiyedeki toplam oyun %5 i geçmez. ancak bu emekçi "solcu"ların hepsinin evinde internet olduğu için bol miktarda ortalıklarda boy gösterirler.
azınlıkta kalmayı da kendilerine bir ayrıcalık olarak görürler. sanki genel insan beğenisinin dışında olmak çok büyük farklılıkmış gibi davranırlar. bizim atalarımız bunlar için "eşek hoşaftan ne anlar" demişlerdir, psikoloji bilimi de anti sosyal gibi tanımlar getirmiştir. en basit örneği müzik tarzlarına baktığınız zaman ancak 10-20 bin kişinin beğenebileceği saçma sapan müzikleri dinlerler.
esasında sürü değiliz derken; çeşitliliğin arasında farklı olmak için kendini yırtan değişik bir sürüyü andırırlar.