efendim, bir lig... en unlu, herkesin oynamak istedigi bir lig... 18 yildir sampiyonluga hasret bir takim. ulkenin en siki taraftarina sahip bir takim... iste bizim sampiyonluk hikayemiz. master league'te ortaligi kasip kavuran bir sampiyonluk hikayesi... bu, liverpool fc'nin hikayesi!
ligin ilk maci, yillardir yerinde sayiklayan shay given'li, viduka'li newcastle united. genellikle artiklari toplayan bir takim olmasina ragmen, premier lig'tende dusmemeyi basarmistir. genc-yasli birarada bir kadrosu vardir. ama asla, benim aslanlarim kadar dayanikli, cevik, zeki ve teknik degillerdir. mac gunu geldi, newcastle karsisinda ofansif oynayacagimdan on liberoya, sik sik ataga ciksin diye xabi alonso'yu koydum. onune de hic degismez oyuncum, kaptanim steven gerrard'i. forvette insandisi performanslar gosteren fernando torres ve performansinin zirvesinde olan robbie keane. sag acik benayoun, sol acik ryan babel, defans ise agger ile skrtel. taktigimiz 4-4-2, ofansif. sik ve isabetli paslarimizla defansi yaracak, farkli bir galibiyete dogru kosacaktik. soyunma odasinda oyuncularima "cikin ve oynayin, sonucu bana getirin" dedim ve yine kararlica yedek kulubesinin yanina dogru yurudum. geleneksel el sikisma, mars soyleme derken, herkes pozisyonunu aldi. top sahanin tam ortasinda, torres'in ayaginin altinda yuvarlanmak icin sabirsizlikla bekliyordu. hakem dudugunu calar calmaz top keane'e, ordan da gerrard'a, oradan da skrtel'a... boyle boyle derken, newcastle uzerimizde baski kurmaya calisiyordu. bu yuzden ani bir atak yakalamamiz gerekiyordu. steven gerrard, bir anda mukemmel bir ara pasla babel'in fitilini atesledi. babel topu keane'e, keane'de torres'e yolladi. torres'in yavas vurusu tecrubeli kalevi given'in ellerinde sondu. ama istedigimiz gerceklesmisti. newcastle sahasina cekilmis, kontra-atak arayislarina girmisti. ben yine temkinli davranarak defansi geriye cektim ve gol aramalarini emrettim. en cok patlama bekledigim oyuncu gerrard'in onunde bir bosluk olusmustu ve topu ayagindan cikarmaya calisan babel, direkt gerrard'i gordu. gerrard vucut calimiyla barton'u egale etti ve onundeki bosluktan akmaya basladi. topu ayagindan uzaklastirdi, vucudundaki tum kaslari gerdi. yine de kontrolluydu... kramponunun disiyla sertce vurdu. top hafiften kavis aldi. shay given topun oldugu tarafa aldi. top bir anda shay given'in ellerinin arasindan gecti ve ust direge carpti. sonra da dik bir aciyla cizgiyi gecti. gozler hakemdeydi, eli orta noktayi gosterdiginde tum takim gerrard'i tebrik etti, ona sarildi. ama abartmadilar, sonucta bir lig maciydi ve bu macta daha farkli goller olacakti.
hakemin duduguyle martins topu viduka'ya atti, viduka barton'a atti... surekli attiklari isabetsiz paslar sonucu oyunun hakimiyetini tamamiyle yitirdiler. deplasmanda olduklari icin de taraftarlarinin sesleri neredeyse hic duyulmuyordu. yagmur yagmaya basladi, yuzunde gulucukler acan taraftarlar gerrard'a tezahurat yapmaya basladilar. bu arada da bak ayakta, bir gol bulup rahatlamanin pesindeydim. cunku martis firsatci bir forvetti ve defans hattin yavas oyunculardan olusuyor. defansin arkasina sarkacak herhangi bir top, bize 2 puana, hatta 3 puana mal olabilirdi. bunun olmamasi icin, takima bastirmasi icin bagirdim. bu arada top xabi alonso'daydi. topu gerrard'a sik bir sekilde yolladi. gerrard, kafasinda tum varyasyonlari hesaplamaya basladi. topu keane'ye atsaydi atak etkili bir sekilde baslayamayacakti. cunku cacapa'nin markajindaydi. ve bir an, defansin saginda, sessizce soluyan fernando torres'i gordu. uzunca bir arapas atti. gercekten uzundu ama bu torres gibi hinzir bir oyuncu icin pekte zor degildi. given, tecrubeli oldugu konusunda suphe uyandirici bir harekete kalkisti ve topa cikisti. top ceza sahasinin disindaydi ve torres topla bulustugunda, given 2 metre onundeydi. sol ayagiyla topu asirtti, top usul usul aglara gitti. bu sefer tum takim arkadaslari, torres'i kutlamaya gitti. torres tebrikleri kabul etti ve bana bakti. "ok" isareti yaptim, gulumsedi ve hemen pozisyonunu aldi. tekrar duduk caldi.
ardindan gelen zevksiz pozisyonlarla birlikte, verilen 4 dakika uzatmayla mac sonlandi. sezonun ilk galibiyeti taraftarlari iyice sevindirdi. gerrard macin adami secilmisti. 8.0'lik bir ortalamayla. newcastle'in 3 tane pozisyonu vardi. bizim ise 12. kacan pozisyonlara cok da uzulemiyordum, nasil olsa 2-0'lik bir galibiyet ise yaramayacak turden bir galibiyet degildi.
ikinci mac everton'la. derbi maci... bu mac, bizim puandan fazlaydi. kesinlikle kazanmamiz gerekiyordu ve her seyden once. everton kotu bir takim degildi. yakubu, tim cahill, jo... kotu bir takim degildi asla. deplesmandaydik ama yine de taraftarlarimiz, konuk tribunleri tamamiyle doldurmustu. tezahuratlar yapiyorlar, oynuyorlar zipliyorlardi.