bu reform adı verilen hedeyi savunan kişi belli ki hiç üniversite hastahanesine gitmemiş. zaten asla yeterli kadrosu bulunmayan ilim irfan yuvası olması gereken bu nacizhane hastahanelerimizde hasta sayısındaki inanılmaz artış sebebiyle* ne araştırma yapılabiliyor ne komplike vakalar yayınlanabiliyor.
bizzat ben kendim diş hekimliğinde okuduğumdan biliyorum efenim, bu kolpa reformla okulumuza başvuran hasta populasyonundaki patlama sebebiyle biz öğrencilerin stajda* yapması gereken dolgu sayıları arttırıldı ama seans sayılarımız artmadı. bu neye sebep oldu diye sorarsanız, daha kalitesiz işler çıkardık yamuk yumuk dolgular yaptık, dolgusu bitti dediğimiz hasta iki hafta sonra tekrar geldi bu diş hala acıyo diye. ayrıca malzeme mühimmat konusu ayrı bir dert oldu. reform öncesi her türlü dolgu malzemesi okulumuz-kliniğimiz* tarafından karşılanırken, önceleri cam iyonomer siman adı verilen oldukça pahalı bir madde sonra geçici dolgu olarak bilinen kavit biz öğrencilerin cebinden çıkmaya başladı. yahu bugün gittim kliniğe, artık enjektörleri* bile öğrenciler alıyo.e sen bu kadar hastayı yolladın üniversite hastahanelerine ama ne ek kadro açtın ne ortaya çıkan ek maliyeti üstlendin. bi nevi saldım çayıra mevlam kayıragörüşü hakim maalesef bu reformcukta. ha devlet hastahaneleri dersen, onlar hala aynı bok; insanlar içerde bırakın doktora görünmeyi veya sıra beklerken oturmayı, yürüyecek yer bulamıyo sıkış tıkış balık istifi hala.
özel hastahanelerin durumuna gelince... elbet benim gibi bi boşboğazın, bağnazın bu konuda da söyleyecek üç beş bişeyi vardır. var lan tabi. yahu bu hastahaneler devletle sözleşme yaptılar, yapılan tedavilerin parasını devlet ödeyecekti. aslında çok güzel çok hoş, son derece halkçı bir yaklaşım bu. ama maalesef kazın ayağı öyle değil. yapılan sözleşme bir yıllıktı, sözleşme bitince bu özel hastahanelerin çoğu sözleşme yenilemeddiler. sebebi ise paralarını alamaması, bazıları da yenilediler sebebi ise paralarını çatır çatır alması. aslında parasını alan-alamayan arasında ki oran bu kadar korkunç düzeyde olmasa gene eyvallah dersin. ama gel gör ki parasını alan hastahaneler, soyadları gül-erdoğan gibi iktidarın tepesinde yada tepesindekilere yakınlığı ile bilinen kişilerin olduğu farkedilince bu sağlık reformunun, reformdan ziyade çakallık reformu olduğu ortaya çıkıyor...
çamur atmak deyin, mantıklı mantıksız deyin, bağnaz deyin ama olay bu işte...