daha ilkokula gidiyorum, brian laudrup'un galatasaray'a transferinin soz konusu oldugu gunler , evin icinde top sektirirken televizyona bakiyorum, hafiften esmer bir eleman acaip hareketler yapiyor ulan bu ne? o yasima kadar sadece futbol estetik gelmis, klasik kenar mahalle firlamasi bir bebeyim ama adam geri geri gidiyor yahu, bir acaip. hayda; babama soruyorum bu adam kim? michael jackson. vay arkadas neymis bu yahu, firt firt geri geri kaymalar, ekseni etrafinda donmeler, lisanini anlamasakta insani gaza getiren sarkilar. brian laudrup galatasaray'a gelmiyor rangers'a gidiyor ama uzgun degilim cunku michael dangerous turnesine cikmis televizyonda yayinlanacak. simdi o olayin uzerinden seneler gecmis michael yaslanmis son turnem diyor this is it diyor, biz buyumusuz futbolcu olmak isteyen o cocuk, muhendis olmus ulkesinden ayrilmis, hala dellendiginde top sektirir gerci, hala michael'i gordugunde e sumut kriminil diye sarki mirildanir. yu bin hit bay, yu bin sot bay a sumut kriminil eh(eh kismi cok icten soylenecek). bir daha smooth criminal'i soylemek yok.