' vay anam vay neler dönmüş serhat ya! ' diyerek olaya girmek isteyen yazar. önce mahur kalemkari, sonra da adını vermeyen profesör çıktı ortaya. hepsi de tek kişi: peçeteye reçete yazan doktor... kendisi ile zamanında seviyeli bir muhabbetim vardı, hatta sıkıntılı bir zamanında kendisine tavsiye vermeye de çalışmıştım, ancak kendisinde tanrı kompleksi var kesinlikle. daha önceleri msn konferanslarında küfürlü cümleler yazan bu arkadaş, şimdi de abberline' nin vaktini boşa harcadığını düşünüyormuş. öncelikle belirteyim, eğer tenkit kabul etmiyor olsaydım bugün şizofreninin sınırında olmazdım. insanları olduğu gibi kabul etmek, eleştirilere kulak vermek, karşılık beklemeden sevmek yüzünden kafayı yeme noktasına geldim. süslü cümleler kullanmayacağım, şişmiş egolardan fırlayan parıltılı cümlecikler de. neredeyse üstüne basa basa yazdım ama anlayamamış kimse.
bakın, ben sahte bir palyaço değilim. ben neysem oyum. gerçek hayattaki emre ile sanaldaki abberline' nin birbirinden en ufak farkı yok. eğer ilgi çekme peşinde olsaydım, eğer insanları yargısız infaz ediyor olsaydım, moderatör olma sevdam olsaydı, şimdiye kadar çoktan başarırdım bunları, kesinlikle yapardım. ancak benim sözlüğümde yalakalık yapmak yoktur. ben herkesi seviyorum, anlaşılsa da anlaşılmasa da herkesi seviyorum.
artı oy da, eksi oy da, karma da, aleyhime yazılan entrylerin artı oylanması da umrumda değil! tek istediğim maskelerin çıkması! tek istediğim mahurların, profesörlerin ardındakilerin yüzüme eleştiride bulunması. ben sevilmek için kimseyi zorlamıyorum! kimse beni sevmek zorunda değil! tek istediğim canımcığım cicimcilerimin arasından maskelerini çıkaran dürüst insanların çıkması. beni sevmediğinizi söyleyecekseniz yüzüme söyleyin, nicklerin ardına saklanmayın! bana gerçekle, çıplaklığınızla gelin!
yine de bir şeyleri anladım. bu dünyada, hem gerçek hem de sanal dünyada, yargısız infaz etmek ve rol yapmak artık moda olmuş. dürüst olduğum için herkesten özür dilerim. nefret etmeye devam edin! ben kendimi biliyorum ve huzurluyum!