bundan kelli yurtdışında yaşayacağını beyan etmiş ünlü kişi.
ama neden? kendisi küçükken döven babasının zulmünü hala omuzlarında hissettiği için. bir çok sözlükte okudum. durum sözlük camiasını 3'e bölmüş. kuku göçü demiş hayvanın biri. bir diğeri çok da skimde demiş yine aynı derecede olmasa da hayvanlıkla. bir diğer kısım kadın ezilmişliğinden ve aysun kayacı'nın kendi ayakları üzerinde durmasına hayran kalmış, destekte.
anlıyorum sözcüğü derinlemesine incelense de bir anlam ifade etmiyor aslında. neyi anlıyorsun? onun yaşadığının aynısını mı yaşadın? aynı tepkileri mi verdin? nirengi noktan ne bu olayla? o yüzden ben aysun kayacı'yı anlamıyorum. sadece yaşadıklarını kendi yaşadıklarımla karşılaştırıp algı düzeyimi yükseltebiliyorum. elimden gelen sadece bu. bunun için de üzgünüm.
benim babam çok kötü bir adam değil. bir kere beni "allahım şimdi ölüyorum" diyeceğim kadar dövmüştü. yok ağzımı burnumu kırmadı ama sırtımın morardığını ve annemlerden sakladığımı bilirim. onun dışında ergenliğimden önce bir sorun yaşamadım. yukarıda Allah var.
lise sondaydım, babam geldi, 3 gün sonra istanbula gidiyoruz dedi. eşyalar toplandı falan. ama okuyorum ben, çok iyi bir öğrenci değilim belki ama tüm öğretmenlerim ilerde bir şeyleri kotarabileceğimin farkında. annem geldi okula, çocuğu okuldan alacağız dedi. benim korkuyla beklediğim bir saatin sonunda annem ağlayarak geldi ve bir şey söylemeden gitti. edebiyat öğretmenim gelip seni hiçbir yere göndermiyorum diye bağırdı. sağlığına her zaman dua ettiğim ablalarım var. zerre bencil değiller. bunun için çok şanslıyım. ablalarım kendi ayakları üzerinde durarak, kimseden beş kuruş almadan, manevi destek görmeden çalıştı, beni okuttu. evet yaptı bunu. yıllar sonra hepimiz kendi hayatımızı kurup çalışmaya, güzel paralar kazanmaya başlayınca birden ilgili baba olmaya başladı babam. ben babam derken bile yabancılıyorum kendimi. babam bir aidiyet cümlesi değil sadece genetik öyle buyurduğu için duruyor. arıyor babam, gel benim yanımda çalış diyor. maksadı daha önce de yaptığı gibi zorla evin ihtiyaçlarını karşılattırmak. ben öküzün önde gideni değilim. alıyorum ediyorum. ama bir süre sonra hayat; babamın zamanında bana sağlamadığı bir hayattan ziyade benim ona sağladığım hayat olmaya başlayınca paradan puldan değil, anneme, ablalarım yaşattığı üzüntüden yaşanamayan hayatlara döndü. oldu bu birkaç kez. ben kaçtım. biz kaçtık. aysun kayacı kaçıyor. ve hala bazı ahlaksız .rospu çocukları buna kuku göçü diyor.
4 kat yukarı taşıdığım 25 kiloluk 7 torba kömür hala içimde bir öfke ve elbette bu ülkede kadın olmanın ağırlıyla birlikte. lafla peynir gemisi yürüten çobanlar ise umrumda değil. göçleri umarım ebediyete olur.
ve umarım bunu çokça kötülersiniz de sözlükte kaç çoban varmış onu da görürüz!