çok umutlanmıştım, çok inanmıştım. yıkıldım. ellerim zorla yazıyor şu anda ama şimdi anlatmazsam ne hissettiğimi daha sonra anlatamam.
maç gününü daha 12 mart'ta son dakika düdüğü çaldığında beklemeye başladım. hamburg'u geçersek finale kadar yolumuz açıktı, o zamana kadar sakatlar iyileşir emre aşık'ın cezası biter ve kewel mevkisine dönerdi. her şey güzel olurdu o zaman. hamburg'u geçmemiz yeterdi sadece. arda'nın trabzon maçından sakatlanmasından sonra bir an önce iyileşsn diye dualar ettim. her sabah ilk işim arda'nın durumu ile ilgili haberlere bakmak oldu. bu gün okuldayken bir arkadaş "arda oynuyomuş" dedi. okulda girmediğim bilgisayar odası kalmadı, hepsinde internetler kesikti gittim hoca'larımdan birisinin odasına izin istedim baktım haberlere. daha da ümitlendim. eve geldim maç saatini beklemeye başladım.
maçın başlamasına yarım saat kaldı, dışarda tipi var. giydim montumu çıktım dışarı, ellerim donuyor tipi yüzüme vuruyor ama galatasarayım bekliyor gitmem lazım. ağzım yüzüm dona dona gittim. elim ayağım titriyor arkadaşın sigarasını yakmak için çakmağı çıkarıyorum tutamıyorum, arkadaş alıyor elimden. içeri giriyoruz maç başlıyor. düdükle dua etmeye başlıyorum. iyi oynamıyoruz, takım heyecanlı herşey olabilir. baros penaltı kazandırıyor kewell golü atıyor ve hepimiz ayaktayız. şükrediyorum. iilk yarı bitiyor, ikinci yarı başlıyor ve ardamızın süper pasını baros güzel bir aşırtma ile gole çevviriyor, tamam diyorum oldu bu iş. ama öyle olmuyor.
gerisini hepiniz biliyorsunuz. 2-2 olduğunda maç olduğum yere yığılıyorum. maç bitiyor ayağa kalkamıyorum.
Sözlüğe giriyorum ama küfür etmemek elde değil. Eziklik almış başını gitmiş. Galatasarayım buraya kadar gelmiş saraçoğlun'da final oynayacak diye yusuf çektirmiş ya bazı ibnelere, o bana yetti. Neşem yerine geldi yeniden.
Ancak kupaları pes'te alabilen taraftarların sevinmesine neden olmuşuz. Fukara sevindirmek sevaptır. Bu yenilgi ona vesile oldu.
Zorunlu olarak tanım; Galatasarayımıza karşı sevgimizi ufacıkta olsa örselememiş maçtır.