ben bu yazıyı sana yazdım

entry31009 galeri
    914.
  1. sözlüğün günlük köşesidir.

    sevgili sözlük...

    diğer yazarların sıkıntılarını az çok okudum. genellikle aşk ızdırabını hafifletme amaçlı yazılar var. benim derdim açıkçası bu değil. derdim aslında en büyük arzum. kendi filmimi yapmak istiyorum be sözlük. söyle vizyona gireceği zaman arkadaşlarıma davetiye gönderip hadi gelin bakın olmuş mu demek istiyorum. kıskanma hemen seni de unutacak değilim. senin için özel bir uludağ sözlük galası yapmazsam adiyim.

    gel gelelim elinde ne var diye soracak olursan seneryo ve bilgi birikimim var sözlükçüm. hani yapımcı nerde deyip benim asabımı zıplatma. çünkü benim sıkıntım bu yönde sözlükçüm. sıkıntı dediysem kapı kapı dolaşmış kapılar suratına kapatılmış gibi bir durumum yok. sıkıntım o kapının beni dinlemeden anlamadan suratıma kapanma ihtimali. benim şöyle gerine gerine sindire sindire elimdeki malzemeyi anlatırken beni dinleyecek bir yapımcıya ihtiyacım var. gerisi kolay. sanma bunun saçma bir özgüven kıpırdanması olduğunu, bu sekterün en zor kısmının kendini dinletmek olduğunu bildiğim için gerisi kolay. beğenirler çok sevindirmez, beğenmezler çok yıkmaz ama hadi casting derler sevinçten taklalar attırırlar. bir gün bu filmin olacağına ben eminim ama olurya sinemanın savrulduğu şu anlarda hayata geçerse o zaman kıymet seviyesi benim için çok yukarılara zıplar.

    hadi biraz kopya ver de ne çekmek istediğini bileyim dediğini duyar gibiyim. benden anlatmak ister gibiyim ama sağ kolun sol kola güvenmediği bir ülkede ben sana nasıl güveneyim be sözlük. ama merak etme gösteripte vermemezlik gibi bir amacım tabii ki yok. ancak şu kadarını söyleyebilirim ki her insanın içini kıpırtatıcı sahnelerle başlayıp acaba sorusuyla sürükleyip oh çok şükür edalarıyla bitirmek niyetindeyim. bazı sahneler olacak ki yorumları mutlaka ''vay be'' şaşkınlığıyla başlayacak. bazı sahneler ise ben önceden tahmin etmiştim mantığıyla filmi izleyenler bile ''ben önceden tahmin etmiştim ama bu kıvraklık çok şık'' diyecekler. ne güzel kendi ürünümü övüyorum değil mi? senin de ben çocuğunu methetmeyen anne baba duymadım dediğini ve alaycılığa başladığını biliyorum. ama benimde gerçekçi amalarımın olduğunu ve bu amaları kendimin yaratmadığını bil. gün gelecek ve amalardan 1 tanesi kazanacak ve o ama benimkisi olursa kaybeden sen olmayacaksın. senin aman galip gelirse emin ol bende kaybetmeyeceğim ve yeni bir ama yaratıp ''ulan ne güzel yazmışım'' deme keyfimi kovalayacağım.

    edit= unutmuşum aklıma geldi sözlük öyle ödül tören meraklısı bir adam değilimdir. zamanında yaptığım sporlardan kazandığım ödüller yaptığım mecburi konuşmalar böyle bir arzuyu aklıma bile getirtmez.ama insanız be sözlük gözümüz hep bir şakşakçılık arar durur ama şakşakımız ne portakal'dan ne cannes'den ne berlin'den ne de oscar'dan gelsin isterim. bir sadri alışık heykelciği çok hoşuma gider sözlük. sen zaten bilirsin sözlük bu ödül gönül alma ödülüdür ama benim için sadri abi selamlı bir paylaşım olur.
    4 ...