ulusalcı maskesi takmış enternasyonalistler tarafından; klasik milliyetçiler ile kuvai milliyecileri hatta türkçüler ile türk-islamcıları birbirine kırdırmak için söylenmiş sözdür.
bunu duyan klasik milliyetçiler hemen der ki; vay efendim ulusalcılar hede hödö. evvela bilinmelidir ki; ulusal sol ile ulusalcılık/ulus toplumculuk aynı değildir.
diğer taraftan istanbul un fethi abartılacak bir mesele değildir, abartılıyor diyen adama şöyle bir istanbulun dışından surlara kadar yürümesini salık veririm. gitsin spor ayakkabılarını, eşofmanlarını giysin ve istanbul un dışından surlara kadar bir yürüsün. sonra aynı şeyin koşularak yapıldığını, üzerine ok yağdığını, toplarla karşılık verildiğini hayal etsin.
bakkaldan ekmek almıyosun; surlarla çevrilmiş şehir alıyosun efendi!
neymiş topları macar ustalar dökmüşmüş. evet, fatih'in çizimi olan topları macar ustalar döktü. biz türkler o dönemlerde top dökümü bilmem ne gibi amelasyon işlerde yoktuk çünkü. anlayabileceğin dilde anaokulu mantalitesine indirirsek; binaları da ameleler yapıyor ama müteahhit evlerin parasını alıyor veya binanın ismini veriyor. tuğlaları tek tek mimar veya müteahhit koymuyor. ne oldu? o binayı yapanlar ameleler mi oldu? o bina müteahhit e ait olmadı mı? nasıl saçma sapan bir mantık kurulmaya çalışılıyorsa anlamış değilim.
bizim milletimizde olan esas hastalık, içimizde ki türk olduklarını iddia eden yalancılardır ve atalarının yaptıklarıyla gurur duymayı bilmeyen cahil, empati yoksunu gençliktir.
örneklersek yüzelerce yıllık tarihlerinde hiç bir savaş başarısı gösterememiş iskoçyalıların efsanevi(!) savaşçılarını ağzı akarak seyredenler, kendi atalarının yaptıkları mücadeleleri küçümsemektedir.
türk milleti 10 bin yıldır efsanevi olarak adledilen bütün milletleri yenmiştir; sindirmiştir. türk milletinin savaşta mevcut üstünlüğünü küçümsemek, ancak son 100 yılda yükselişe geçmiş, binlerce yıl şatolarından çıkamamış pısmış zavallı avrupalılara özençtir. yazıktır günahtır.