mantıken, siyaset kitlelerin beklentilerini görebilmek ve bu doğrultuda vaatlerde bulunup oy almak değil midir?
öyle ise, chp yıllar sonra bile olsa, halkın sesine kulak vermeyi akıl edebilmişse, ben "buna da şükür" derim.
lakin polyanacılık oynarken (benim gibi düşünenlerin de) arkamdan "aptal" ithamına uğramamak için belirtmem gerek; chp'nin türban-başörtüsü-çarşaf (artık kendi kendimize yarrtığımız kavramların içinde boğuluyoruz) açılımları ve yeni geliştirmeye çalıştıkarı bu sözümona "özgürlükçü ve tahammul çıtası yükseltme" dili, hiç bir şekilde inandırıcı olmadığı gibi, chp'nin tabanında da bölünmeye yol açmıştır.
hep söylenen şeyleri söyledim sanırım. çok dillendirilmeyen bir şeyi söyleyeyim.
chp'nin seçim otobüsünde başörtüsü-türban dağıtması laikliğe aykırı değilir.
ama bizim mevcut laiklik algımıza aykırıdır.
ve eğer dini simgeleri siyasette kullanmanın adına "irtica" diyeceksek, türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk irticacı atatürk'tür.
meclisi kuran okutarak açtırmak ve din adamlarını, halkın nabzını tutabilmek için vekil olarak davet etmekle otobüste başörtüsü dağıtmak arasında hiç bir fark yoktur.