masumiyet ve kader gibi iki harika filmi yapmış olan, son dönemin en dikkat çeken, en iyi yönetmeni.
birkaç ay önce taksim'in arka sokaklarından birinde yürürken karşıdan geldiğini gördüm. "anaa bu zeki demirkubuz diil mi lan?" dedim kendi kendime. bir yandan da cool takılıyordum. gözlerimi kaçırdım, sonra aramızda 4-5 adımlık mesafe kaldığında gözlerimi gözlerine diktim emin olmak için. evet yanılmamıştım. gözlerime baktı, yüzümdeki izlere baktı.. sonrada yürüdü gitti işte. bu da böyle bir anım kendisiyle ilgili.