--spoiler-- john locke un kuyuda yok olduktan sonra sawyer ve tayfasının gördüğü heykel eski bölümlere götürdü bizi. büyük olasılıkla sayid in gördüğü 4 parmaklı heykel idi. bu da demek oluyor ki, öyle bir zamana gitmişler ki o heykel orada sapasağlam duruyor. büyük olasılıkla mu uygarlığının ilk yıllarına göç ettiler zamanda. ancak pek fazla kalmadılar o tarihte.
kendi kendimize richard alpert hiç yaşlanmıyor diyoruz ama richard a göre de bizim lostieler hiç yaşlanmıyor. 1950lerde john locke ile konuşur, yıl 2000 olur john aynı hala. 1970lerde sawyer ile konuşur, 2000lerde sawyer aynı sawyer. ya da ölen kızıl kafalı kıza göre daniel faraday yaşlanmıyor. kızılın, anasından süt emecek halinde de taş gibi hatun olduğunda da eleman hep aynı. bunları düşününce adada yaşlanmanın göreceli bir durum olduğu ortaya çıkıyor.
ayrıca; biz bu benjamin linus u fazla abartıyoruz gibime geliyor. onun piyon olduğu dizinin sonlarına doğru ortaya çıkacak. lostielerden başka onu pek sallayan olmadığı belli. widmore biraz tırsıyor, sebebi de büyük olasılıkla benjamin in arkasında jacop ın olmasından. yoksa koca widmore, bi kaşık suda boğar benjamin i.
biraz teori üretmeye çalışırsak, aslında bizim adamlar bu adaya geldiyse richard alpert da o şekilde gelmiş olabilir. yani, artık richard ile bizim lostie lerin hiç farkı kalmadı. hem richard hem bizimkiler yıllardır adadalar**, hem richard yaşlanmıyor hem de bizim elemanlar. bütün bunları bi kenara not edince internette dolaşan en güçlü lost teorisi gerçekleşecek gibi. tam olarak hatırlamasam da teoriyi; bizim lostieler dharmanın deneyimiymiş neymiş, öyle bişeylermiş. kara duman onları uçaktan alıp adanın etrafına yarasız beresiz bırakmış.**
neyse, hepsini bir kenara bırakıp son söz olarak şunu söylemek istiyorum.
