özellikle son yıllarda, bir modadır aldı başını gitti: atatürk'ü eleştirmek (ya da biz buna "bok atmak" veya "karalamak" diyelim). ortam da iyicene müsait olmaya başlamışken, yeni fatihler* de ortaya çıkmışken, kurdun bulanık havayı sevmesi misali, atatürk eleştirmeciliği oyunu oynarak prim yapmaya çalışanların sayısı iyice artmıştır. kimisi karanlık güçlere hizmet etmek uğruna, kimisi cehaletinden yapmaktadır bunu.
eleştiri konusundaki esas nokta bence şudur: eleştirmek tek başına önemli değildir. önemli olan hangi amaçla ve niyetle eleştiri yapıldığıdır. önce eleştirideki amaç ve niyet ortaya konmalıdır. senin niyetin bozuksa yapacağın eleştiriden de hayır gelmez. doğruyla yanlışı ayırt edebilecek yetilere sahip olmayanlardan hiç kimseye ve hiçbirşeye bir fayda gelmez, gelemez.
not: yazar, atatürk'ü hatalarıyla birlikte kabul etmekte, o zata büyük bir saygı beslemektedir ve o'nu kesinlikle bir peygamber veyahut bir tanrı olarak görmemektedir.